Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Rize’de 66 Yaşındaki Dursun Ali Nuroğlu, Kaybolmaya Yüz Tutan Bakır Parlatma Mesleğini Yaşatıyor

    Rize’de 66 yaşındaki Dursun Ali Nuroğlu, kaybolmaya yüz tutan bakır parlatma mesleğini tek başına sürdürüyor. 30 yılı aşkın deneyimiyle, geçmişin hatıralarına hayat vererek her bir parçayı titizlikle işleyen Nuroğlu, mesleğin geleceğinden endişeli. Gençlerin bu zorlu işi tercih etmediğini belirten usta, hatıraları canlandırmak için gelen bakır eşyaları büyük bir özveriyle parlatıyor.

    Rize’de 66 yaşındaki Dursun Ali Nuroğlu, kaybolmaya yüz tutan bakır

    Rize’nin Bakır Parlatma Ustası: Dursun Ali Nuroğlu

    Rize’de yaşayan 66 yaşındaki Dursun Ali Nuroğlu, yok olmaya yüz tutan bakır parlatma mesleğini tek başına devam ettiriyor. Müşterilerinin hayatını kaybeden yakınlarından kalan eski bakır eşyaları özenle parlatan Nuroğlu, her bir parçaya geçmişin izlerini yeniden kazandırıyor.

    30 Yıllık Bir Ustalık Hikayesi

    30 yıldan fazla bir süredir metal parlatma alanında faaliyet gösteren Dursun Ali Nuroğlu, özellikle bakır üzerinde yoğunlaştığını ifade ediyor. “Rize’de krom parlatan ustalar mevcut, fakat bakır konusunda benim gibi çalışan yok” diyen Nuroğlu, Sarp’tan Sürmene’ye kadar olan bölgede bakır parlatma işlerinin kendisine geldiğini belirtiyor.

    Geleceğe Dair Endişeler

    Rize’de bir zamanlar birçok bakır parlatma ustası bulunduğunu dile getiren Nuroğlu, bu mesleği tek başına sürdürmenin hem bir gurur kaynağı hem de bir hüzün olduğunu vurguluyor. Tecrübelerini yalnızca kendi geçim kaynağını sağlamak için kullanmak zorunda kalan Nuroğlu, “Benim arkamdan bu işi yapacak kimse kalmayacak” diyerek geleceğe olan kaygılarını dile getiriyor.

    Bakır Parlatmanın Zorlukları

    Bakır parlatmanın oldukça meşakkatli bir iş olduğunu ifade eden usta, bu sürecin gizemini şöyle açıklıyor: “Bakırı temizlemek oldukça zordur, birçok aşamadan geçmesi gerekir. Toz ve gürültü ile birlikte sabır da en önemli üç unsurdur. Gençlerin bu işi yapmamalarında haklı sebepleri var; maske takmama rağmen tozdan simsiyah oluyorum. Bugünkü gençler ise bu zor şartlarda çalışmaya istekli değil.”

    Dursun Ali Usta’nın tezgahında, yılların getirisi olan parıltı hala canlılığını koruyor. Her gelen bakır eşya, bir aileye ait hatıraların taşıyıcısı olarak değerlendiriliyor. Dursun Ali Nuroğlu, her parçayı dikkatle işleyip, gülümseyerek teslim ediyor. “Bana getirilen her eşya, bir annenin veya dedenin anısıdır. Onları yeniden parlatmak, geçmişe duyduğum saygıyı göstermenin bir yolu” diyerek mesleğine ve geçmişe olan bağlılığını ifade ediyor.