Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: Sındırgı Depreminin Ardından Daha Büyük Bir Sarsıntı Beklemiyoruz

Balıkesir Sındırgı’daki Depremler ve Uzman Görüşleri

Sındırgı ilçesinde, 10 Ağustos’ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depremin üzerinden tam bir ay geçti. Bu süre zarfında, en büyüğü 5.0, 4.9 ve 4.5 büyüklüğüne ulaşan tahmini 9 bin civarında artçı sarsıntı kaydedildi. İlçeyi ziyaret eden Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bölgede incelemeler gerçekleştirdi ve önemli açıklamalarda bulundu.

Depremin Getirdiği Fırsatlar

Prof. Dr. Ercan, yaşanan depremin bir nimet olduğunu vurgularken, Sındırgı’nın en büyük deprem riskiyle karşılaştığını ve bundan sonra daha büyük bir sarsıntı beklentisinin bulunmadığını belirtti. Ercan, “Eğer bir yerde sıcak su kaynağı varsa, bu, o bölge için ya volkanik faaliyetler ya da depremler işareti olabilir. Sındırgı’nın sahip olduğu sıcak su kaynakları, turizm için önemli bir potansiyele dönüşebilir,” dedi.

Depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılara da dikkat çeken Ercan, “Beklenen en büyük artçı depremler 5.0 veya 5.1 büyüklüğünde olabilmeliydi ve bu zaten gerçekleşti. Sındırgılıların endişelendikleri, ‘Daha büyük bir deprem olabilir mi?’ sorusuna yanıt olarak, bilimsel açıdan böyle bir olasılığın olmadığını söylemekteyim,” şeklinde konuştu.

Sındırgı’nın Geleceği ve İnşaat Yönetimi

Son olarak, deprem olgusunun Sındırgı’da birçok fırsat barındırdığına dikkat çeken Ercan, “Depremler olmasa doğal sıcak su kaynakları, travertenler ve kaplıcalar da olmaz. Belediye yönetimleri, Sındırgı’daki yapılaşmanın kurallarını belirleyecek. Öte yandan, doğudaki TOKİ konutlarının sağlam zeminlere inşa ediliyor oluşu güvenli yaşam alanları sunmakta,” ifadelerini kullandı.

Kısacası, Sındırgı’daki 6.1 büyüklüğündeki deprem ve sonrasındaki artçı sarsıntılar, bölgedeki doğal zenginliklerin tanıtımında ve inşaat politikalarının şekillendirilmesinde önemli rol oynayabilir.