Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Prof. Dr. İbrahim Öztek’ten Malazgirt Meydan Muharebesi ve Türk Tarihinin Önemi Üzerine Değerlendirmeler

    Anadolu Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, Malazgirt Meydan Muharebesi’nin tarihi önemini vurgulayarak, Türk milletinin güçlü devlet geçmişine ve Alp Arslan’ın zaferinin Anadolu’yu Türk yurdu yaptığını belirtti. Öztek, bu zaferin ardından Türk milletinin tarihini değiştiren kahramanlara şükranlarını sundu.

    Bu haberin fotoğrafı yok

    Malazgirt Meydan Muharebesinin Anlamı ve Önemi Üzerine Açıklamalar

    Anadolu Aydınlar Ocağı’nın Genel Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. İbrahim Öztek, Malazgirt Meydan Muharebesi’nin tarihsel ve kültürel derinliği üzerine önemli yorumlarda bulundu. Bu açıklamalar, Malazgirt zaferinin yıl dönümü vesilesiyle gerçekleştirildi. Prof. Öztek, Türk milletinin tarih boyunca birçok devlet ve imparatorluk kurduğunu belirterek; “Türkler, 20 farklı devlet ve imparatorluk ile birlikte 120’den fazla hanlık, sultanlık, beylik ve atabeylik kurmuşlardır. Bugün dünyada 8 bağımsız Türk devleti, bunun yanında Tuva, Altay, Dağıstan, Yakutistan ve Tataristan gibi 40’tan fazla özerk Türk cumhuriyeti mevcuttur. Böyle bir devlet yapısı ve organizasyonu, başka bir millete ait değildir. Örneğin, İtalya veya Almanya sadece birer örnektir,” dedi.

    Malazgirt Öncesi ve Türk Tarihindeki Düşmanlıklar

    Öztek, Malazgirt zaferinin öncesine de değinerek, Türklerin tarih boyunca birbirleriyle savaşmak zorunda kaldığını ifade etti. “Türklerin en eski düşmanları tarih öncesi dönemlerden itibaren Çinliler oldu. Sonrasında Romalılar ve Bizanslılarla, ardından Araplarla çatışmalar yaşandı. 642 yılında başlayan Arap istilası, 751 Talas Savaşı’na kadar devam etti ve bu süreçte Emevi Arapları Türkistan’da büyük kayıplara yol açtı. Abbasiler döneminde ise Türkler İslam’la tanışarak Arap ordularında önemli roller üstlenmeye başladılar,” açıklamasında bulundu.

    Alp Arslan ve Selçuklu Ordusu

    Malazgirt zaferinin seyri ve önemine dair yorumlarında Prof. Öztek, Türk hükümdarlarının tarih sahnesindeki etkisine vurgu yaptı. Alp Arslan’ın, gençliğinde birçok savaş gerçekleştirdiğini söyleyen Öztek, 1063’te sultan olduktan sonra Anadolu’ya yöneldiğini belirtti. “Anadolu ve Suriye, Bizans egemenliğindeydi. Alparslan, Fatimi Devleti’ni sona erdirmek için Mısır seferine hazırlanırken, Malazgirt, Erciş, Kayseri, Malatya ve Diyarbakır gibi birçok şehri fethetti. Bu esnada Romen Diyojen’in Selçukluları durdurmak için doğuya ilerlemekte olduğunu öğrenince, seferlerini durdurdu ve Bizans ordusunu karşılamak üzere harekete geçti,” biçiminde konuştu.

    Öztek, Selçuklu ordusunun yapılışına dair detayları da paylaştı. “Selçuklu ordusu, çoğunlukla Oğuz Türklerinden oluşuyordu. Askerler, yalnızca Türkçe konuşarak yabancı unsurlara katılmamışlardı. Bu orduda, yaklaşık 40 bin keskin nişancı okçu yer alıyordu,” şeklinde bilgi verdi.

    Malazgirt’in Türk Tarihindeki Yeri

    Prof. Dr. Öztek, Malazgirt Savaşı’nın sonuçlarına da değinerek, “Malazgirt Meydan Muharebesi, Oğuz Türklerinin kazandığı bir zaferdir. Bizans ordusunun sayısı 200 bin olarak ifade edilse de bazı tarihçiler bu rakamı bir milyona kadar çıkarmaktadır. Türk ordusu, 26 Ağustos 1071 Cuma günü, ok yağmuruna ve Türk savaş taktiklerine dayanarak Bizans’ı hızla mağlup etti ve Diyojen esir alındı,” dedi.

    Son olarak, Malazgirt muharebesinin Anadolu’nun kapılarını Müslüman Türklere açtığını belirten Öztek, “Malazgirt zaferinin ardından, Anadolu toprakları Türk boyları tarafından hızla yayılmaya başlanmışıdır. Alp Arslan, savaş sonrası ‘Size öyle bir vatan aldım ki ebediyen sizin olacaktır,’ demiştir. Türk milleti, Peygamberimizin (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) adını taşıyan Alp Arslan’la birlikte tarihi bir zafer kazanmıştır,” şeklinde sözlerini tamamladı.

    Prof. Öztek, Türk milletinin geçmişine ve köklerine sahip çıkmanın önemini vurgulayarak, “Bu büyük komutanların ve kahraman askerlerinin ruhları şad olsun. Bizim görevimiz bu mirasları korumak ve tarihimizin onurlu sayfalarını çoğaltmaktır. Zafer haftamız kutlu olsun,” dedi.