Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü ve Siyaset Bilimi ile Uluslararası İlişkiler alanında uzmanlaşmış olan Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Filistin sorunu ve Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Şeyhanlıoğlu, Filistin meselesinin Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başladığı 1918 yılına dayandığını ifade etti. “1517-1917 yılları arasında Osmanlı’nın hâkimiyetinde olan Orta Doğu’da, Osmanlı barışı sağlanmıştı. Aynı durum Kafkaslar ve Balkanlar için de geçerliydi. Osmanlı’nın güçlü dönemlerinde, Rus ve Almanlar arasındaki gerilim gibi pek çok çatışma sakin bir ortamda geçmiştir. 1914’te 2 gemi ile Almanlar tarafından başlatılan I. Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu’nu zor duruma sokmuş, savaş sonunda İngilizler tarafından bir dizi ihanet sonucunda Filistin toprakları bölünmüş ve halkı sürgün edilmiştir. 1948’de İsrail devletinin kuruluşundan sonra Filistin toprakları, küçük adacıklara dönüşmüştür.” dedi.
Şeyhanlıoğlu, ayrıca İsrail’in Batı’nın doğudaki ileri karakolu olduğunu belirterek, “Batı, İsrail üzerinden Orta Doğu’yu bölmeye çalışıyor. PKK, PYD, DEAŞ gibi grupların varlığı da bu stratejinin bir parçasıdır. Orta Doğu’ya hâkim olan dünya üzerindeki gücü elde eder.” şeklinde konuştu. ABD’nin Trump döneminde İsrail’e olan desteklerinin arttığını söyleyen Şeyhanlıoğlu, “Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı ve Golan Tepeleri’ni İsrail’e verdi. Filistinliler ise Batı Şeria’dan Ürdün ve Arabistan’a, Gazze’den Sina’ya sürülmek isteniyor. Küreselciler, Kudüs merkezli Büyük İsrail devletini kurma çabası içindeler.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, İsrail’in Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını kontrol altına almak için sınırları değiştirmeye çalıştığını ortaya koyarak, “Türkiye, İran, Mısır ve diğer bölge ülkeleri bu duruma karşı birlikte hareket etmeli, askeri ve ekonomik olarak bir yapı inşa etmelidir.” uyarısında bulundu. Filistin topraklarının kaybının, Orta Doğu’yu yeniden Batı kontrolüne götüreceğini savunan Şeyhanlıoğlu, “Sınırlar değişmeden, ticaret ve güvenlik alanlarında iş birliği sağlanarak İslam dünyası güçlü bir siyasi ve askeri aktör haline gelebilir.” dedi. Filistin’deki olayların sadece bölgeyi değil, küresel dengeleri de etkileyeceğini belirten Şeyhanlıoğlu, bölge ülkelerinin “Bereketli Hilal Birliği” çerçevesinde bir araya gelmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, önerilerinin karar vericilerce dikkate alınması gerektiğini ekledi.