Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu: 27 Mayıs 1960 Darbesi, Tarihi Bir Müdahaledir
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü ve Siyaset Bilimi ile Uluslararası İlişkiler Uzmanı olan Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen darbenin yalnızca bir iktidar değişimi değil, “büyük Türkiye” hayaline yönelik kurumsal bir müdahale olduğunu ifade etti.
27 Mayıs: Türk Siyasi Tarihinde Bir Dönüm Noktası
Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, 27 Mayıs’ı “kanlı darbe” olarak değerlendirerek, bu olayın Batılı güçler ile içerdeki olumsuz yapılara karşı çok partili demokratik sisteme geçiş sürecindeki ilk büyük müdahale olduğunu vurguladı. Menderes’in bağımsız ve kalkınmacı politikalarının, bu güçleri tedirgin ettiğini söyleyen Şeyhanlıoğlu, önemli siyasi belirleyici adımlarından da bahsetti.
Kütahya’nın Adnan Menderes İçin Anlamı
Kütahya’nın Adnan Menderes’in siyasi yaşamında hem başlangıç hem de bitiş noktası olduğuna dikkat çeken Şeyhanlıoğlu, “Kütahya, Menderes’in demokratik usulle seçilen ilk milletvekili olduğu şehir. Ancak ironik bir şekilde siyasi kariyerinin sona erdiği de bu yer oldu. Kütahya, kuruluş ve özgürlük mücadelesinin merkezi” dedi.
Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, Demokrat Parti yönetimindeki on yıllık süreçte Türkiye’nin her alanda ortalama üç kat büyüdüğünü, bazı sektörlerde bu büyümenin yedi ya da sekiz katına çıktığını açıkladı. Traktör sayısı, fabrikalar ve yeni üniversitelerin açılması gibi somut göstergelerin bu durumu ortaya koyduğunu belirtti.
27 Mayıs: Modern Türkiye’nin Darbe Tarihinin Başlangıcı
27 Mayıs’ı modern darbe tarihinin “ana kaynağı” olarak tanımlayan Şeyhanlıoğlu, bu dönemi takip eden 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi toplumsal olayların yanı sıra 2007’de yaşanan postmodern darbe girişimini hatırlattı. 15 Temmuz’un ise halkın direnişiyle engellenen ilk darbe olduğunu, Cumhurbaşkanının karizmatik liderliği ve halkın iradesinin bu süreçte büyük rol oynadığını kaydetti.
Menderes’in Oğullarının Vefatı ve Karanlık Dönem
Şeyhanlıoğlu, Adnan Menderes’in üç oğlunun da farklı zamanlarda şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmelerinin, bu dönemin karanlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti. Türk milletinin, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat gibi süreçleri bir daha yaşamak istemediğini söyleyen Şeyhanlıoğlu, siyasi iradenin bu konuda gereken adımları attığını belirtti ve “Unutulan darbeler tekrarlanır” uyarısında bulundu.