Aile Yılı ve Doğurganlık Üzerine Önemli Açıklamalar
Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Hakan Çoksüer, “Aile Yılı” ilanını destekleyerek, kadınlardaki doğurganlık oranlarının düşmesinin meme ve rahim kanseri artışındaki en önemli etkenlerden biri olduğunu vurguladı. Çoksüer, kadınların doğum yapmasının kanser riskini azaltıcı etkisi olduğuna dikkat çekti.
Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de doğurganlık oranının ilk kez 1.48 seviyesine gerilediğini ve bunun kritik eşik olan 2.1’in altına düştüğünü belirterek, durumun felaket boyutunda olduğunu ifade etmişti.
Doğurganlık Hızındaki Düşüşün Sebepleri
Diyarbakır’da açıklamalarda bulunan Çoksüer, bu durumun en büyük sebeplerinden birinin kadınlardaki kariyer hırsı, diğerinin ise doğum sonrası estetik kaygılar olduğunu dile getirdi. Kadınların yaşı ilerledikçe doğurganlık oranlarının ciddi şekilde azaldığını kaydeden uzman, bunun önemli bir korelasyon olduğuna dikkat çekti.
Çoksüer, anneliği geri planda bırakan kadınların hamile kalma olasılığının düştüğünü söyleyerek, “En büyük kariyer, anneliktir. Doğurganlığını erteleyen kadınlarda ise 35 yaş üstü bireylerde hem doğurganlık azalıyor hem de engelli bebek doğurma riski artıyor.” ifadelerini kullandı.
Sağlık Üzerindeki Olumlu Etkiler
Çoksüer, genç yaşlarda doğurganlık programlamasının önemine değinerek, bunun kadın sağlığı açısından önemli sağlık faydaları olduğunu belirtti. Rahim, yumurtalık ve meme kanseri riskinin, doğum yapmış kadınlar arasında önemli ölçüde azaldığını açıklayan uzman, son yıllarda bu kanserlerin artışının doğurganlık oranlarındaki düşüşle ilişkilendirilebileceğini vurguladı.
Ayrıca, kadınlarda sık rastlanan miyom durumunun da doğumla azaldığını ve adet sancısı çeken kadın sayısının doğurganlıkla birlikte düştüğünü dile getirdi. Çoksüer, doğumun sağlığa başka olumlu etkileri olduğunu, migren ataklarını azalttığını, bağırsak çalışmasını iyileştirdiğini, solunum yolu hastalıkları riskini düşürdüğünü ve cilt sağlığını iyileştirdiğini belirtti.