Nöbetçi Eczaneler
İş dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK), PKK’nın silah bırakma kararı ile kendini feshetmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) ve 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, terör örgütü PKK’nın bu kararı sevindirici bir adım olarak nitelendirildi. DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, dernek olarak PKK’nın silahlı mücadeleye son vermesi ile örgütün kendi varlığını sonlandırmasının kendileri için memnuniyet verici olduğunu aktardı. Akbaş, “Bu karar tüm insanlık ve ülkemiz için hayırlı olsun. Uzun bir süredir toplumsal barış, ekonomi ve bölgesel istikrar üzerindeki terör etkisinin sona ermesi adına tarihi bir adım atılmıştır. PKK’nın silah bırakıp kendini feshetmesi ülkemiz adına umut verici bir gelişmedir. Bu kararı, toplumumuzun her kesiminin güvenliği ve huzuru açısından büyük bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Silahların sustuğu, fikirlerin ve üretimle yatırımların konuşulduğu bir ortam, sadece ekonomik gelişim için değil; toplumsal birlik, demokratik ilerleme ve gençlerimizin geleceği açısından da kritik öneme sahiptir. Bu süreçte tüm kişi ve kurumları kutlar, kalıcı bir barışın sağlanması için devletimize ve tüm paydaşlara katkı sağlamalarını diliyoruz. İş dünyası olarak, ülkemizin her köşesinde istihdamı artırmaya, girişimciliği desteklemeye ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaya kararlıyız. Barış ortamı, yatırım için vazgeçilmezdir ve geleceğe güvenin teminatıdır. Bu güvenin yeniden inşası için atılacak her adımın yanında olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Şehit aileleri de bu gelişmeden umut duyuyor. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Başkanı Abbas Gündüz, milletin terörle uğraşırken büyük fedakarlıklar yaptığını ve bugün tarihin önemli bir kavşağına tanıklık ettiklerini vurguladı. Gündüz, “PKK’nın silah bırakması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gösterdiği kararlı mücadele ile birlikte, devlet aklının, milli birlik duygusunun ve güçlü liderliğin bir zaferidir. Bu süreçte öne çıkan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tüm gönlümüzle teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın sürekli dile getirdiği ‘önce iç cepheyi sağlam tutma’ anlayışı, bir kez daha ne kadar stratejik bir duruş sergilediğini kanıtlamış oldu. Devlet Bahçeli’nin, ‘taşın altına sadece elini değil, gövdesini koyma’ kararlılığı ise milli iradenin ve duruşun somut bir gösterimidir. Bu iki liderin cesareti ve iradesi olmasaydı, bugün bu başarıya ulaşmak mümkün olamazdı. Türkiye Cumhuriyeti, terörün karanlığından çıkarak daha huzurlu bir gelecek için adım atmaya kararlıdır. Edindiğimiz bu kazanımın ileriye taşınması ve birlik ruhunun korunması, hepimizin sorumluluğudur. Milletimizin birliğini ve devletimizin varlığını öncelikli kılan bu yolculukta katkı sağlayanlara minnettarız, aziz şehitlerimizi rahmetle anarken gazilerimizi de unutmayız.” sözlerini dile getirdi.