İSTANBUL (İHA) – Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Çil, Parkinson hastaları için sağlıklı beslenmenin önemine değinerek, “Zeytinyağlı yiyecekler ile sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek gerekmektedir. Düşme tehlikesi sebebiyle kemik erimesine karşı önlemler alınmalıdır. Tedavi eden doktor, hastaya uygun olarak kalsiyum ve D vitamini düzeylerini kontrol etmeli ve buna göre bir diyet önerisinde bulunmalıdır. Bu hastalıkta peynir, süt ve yoğurt tüketimi oldukça önemlidir’’ ifadelerini kullandı.
Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Dr. Hatice Çil, Parkinson hastalığına dair bazı kritik bilgileri paylaştı. Dr. Çil, dünya genelinde bu hastalığa yakalananların sayısının 10 milyon, Türkiye’de ise 150 bin civarında olduğunu belirtti.
Parkinson’un kökenleri ve belirtilerini açıklayan Dr. Çil, “Bu hastalık, beyindeki hareketlerimizi yöneten hücrelerin bir kısmının hasar görmesiyle ortaya çıkar. Bu hücreler dopamin adı verilen bir kimyasalı salmakta, eğer beyin yeterli dopamin üretemezse, hareket ve duruş fonksiyonları olumsuz etkilenir. Parkinson’un başlıca belirtileri arasında hareketlerde yavaşlama, hareket yeteneğinde azalma ve titreme yer alır. Hastalık ilerleyici bir yapıya sahiptir ve belirtileri hastadan hastaya değişiklik göstermektedir’’ dedi.
Dr. Çil ayrıca, Parkinson’un erkeklerde kadınlara göre biraz daha fazla görüldüğünü vurguladı. İlk belirtiler arasında koku kaybı, uyku bozuklukları ve kabızlık bulunurken, bu belirtilerin ardından titreme ve hareketlerde yavaşlama gibi motor sorunlar gelişmektedir. Hastalık genellikle orta ve ileri yaşta, ortalama 60 yaş civarında başlar.
Kalp damarı olup olmadığına bağlı olarak Parkinson’un en belirgin işaretleri arasında titreme, hareket yavaşlığı, uzuvlarda kasılmalar ve yürüyüşte kolların sallanmaması gibi durumlar yer alıyor. Ayrıca konuşmanın monoton bir şekilde gerçekleşmesi ve yazının sonlarınca okunabilirliğinin azalması gibi belirtiler de dikkat çekiyor.
Tedavi sürecine gelirsek, Parkinson hastalığının başlangıç tedavisi genellikle ağız yoluyla uygulanan ilaçlarla başlamakta. Ancak hastalık ilerledikçe bu ilaçlar yetersiz kalabilir ve artırılan dozlar yan etkilerin artmasına yol açabilir. Cerrahi müdahaleler, uygun hastalarda etkili olabilmektedir; yapılan araştırmalar sonrasında hastalığın belirtilerinde yüzde 50 oranında azalma görülebilmektedir. Bu tedavi yöntemleri arasında kök hücre çalışmaları, hücre nakli ve gen tedavileri de bulunmaktadır.
Son dönemde Parkinson hastaları için uygulanan beyin pili tedavisi, hareketlerde yavaşlama ve titreme gibi belirtilerde önemli bir iyileşme sağlamaktadır. Ayrıca, ilaçlardan kaynaklanan istemsiz hareketleri de kontrol altına almak mümkün hale gelmiştir.
Parkinson hastalığı, beş evreli bir hastalıktır. İlk evrede belirtiler yavaş ve hafif seyrederken, sonraki evrelerde belirtiler daha belirgin hale gelir ve hasta bağımsız yaşamaktan uzaklaşır. Son evrede ise hastalar genellikle yatak veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelir. Her hastada bu evreler farklılık gösterebilmektedir.
Son olarak Dr. Çil, uygun bir beslenme şeklinin önemini vurgulayarak, “Zeytinyağlı ve sebze-meyve ağırlıklı bir diyet uygulanmalıdır. Ayrıca, kalsiyum ve D vitamini yeterli düzeyde olmalıdır. E vitamini ve antioksidanlardan zengin bir beslenmenin faydalı olabileceği belirtilmektedir. B12 ve B6 vitaminleri de beyin fonksiyonları açısından önemlidir. Yutma zorluğu gibi durumlar bazı hastalarda görülebilmektedir.” şeklinde konuşarak açıklamasını sonlandırdı.