Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Mustafa Mavi, 12 Eylül Darbesi’nin Çay Müstahsilleri Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor: “Travmatik Bir Çocukluk Geçirdim”

    Mustafa Mavi, 12 Eylül 1980 darbesi sırasında çocuk yaşta çay bahçelerine girmek zorunda kaldıklarını anlatarak, çay makası yasaklarının üreticileri zor duruma soktuğunu ifade etti. Yasakların ardından gizli yöntemler kullanarak çay toplamak zorunda kalan üreticiler, 1983’te yasakların kalkmasıyla rahatladı. Mavi, dönemin zorluklarını ve çay sektöründeki değişimleri aktardı.

    Mustafa Mavi, 12 Eylül 1980 darbesi sırasında çocuk yaşta çay

    12 Eylül 1980 Darbesinin Çay Üreticilerine Etkisi

    12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbe, Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Rize’deki çay üreticilerini de derinden etkiledi. O dönemde ilkokul çağında çay bahçelerine girmek zorunda kalan Mustafa Mavi, “Karadeniz’de çay bahçelerine silahsız gidilmezdi; ancak çay makasının kullanımı yasaktı ve bu sebeple cezalar uygulanıyordu” dedi.

    Darbenin ardından, çay üretiminde büyük bir kaos yaşandı. ÇAYKUR’un yetersiz kapasitesi nedeniyle çay, fabrikalarda işlenemeyince dere kenarlarına dökülüyor ve bu durum üreticiler için ciddi sorunlara yol açıyordu. Bazı kişiler, deniz kenarındaki işlenmemiş yaş çayı toplayarak ÇAYKUR’a satmaya çalıştıkları için ÇAYKUR yönetimi denetimlerini arttırdı ve bu durumu engellemek için önlem aldı. ÇAYKUR, dereye dökülen çayın tespit edilebilmesi için özel maddeler kullanmaya başladı.

    Elle Toplama Zorunluluğu ve Zorluklar

    Kenan Evren’in liderliğindeki dönemde, çayın elle toplanması kararlaştırıldı. Ancak, Rize’deki üreticiler, ellerinde orak varsa da bunu da kullanamamışlardır. Bunun üzerine, gizli olarak çay toplamaya çalışmalar başlamış, ağaç dallarından yaptıkları bıçaklarla çay toplamaya yönelmişler. Çayın elle toplanmadığı anlaşıldığında ise bıçakların kesici kısımlarını değiştirerek çayı koparma yöntemine geçilmiş. Darbe sonrasında gelen hükümet ise çay makası yasağını kaldırarak üreticilere bir nebze olsun rahat bir nefes aldırdı.

    Çocukluk Hatıraları ve Çay Üretimi

    Mustafa Mavi, o dönemlerde çayın budanmadığını ve dolayısıyla çayların uzun olduğunu belirterek, “O zaman 10 yaşımdaydım. Babam, ‘Eli kaşık tutan çay bahçesine girecek’ diyerek beni çay bahçesine gönderdi” dedi. Mavi, yıllarca yağmur altında, taburelerle çay toplamak zorunda kaldıklarını ve bu süreçte yaşadıkları zorlukları anlatarak, travmatik bir çocukluk geçirdiğini belirtti.

    Darbe Sonrası Çay Yasaklarının Kaldırılması

    1983’de artan siyasi istikrarla birlikte çay makası yasağının kaldırılması, üreticilerin sevinçle karşıladığı bir gelişme oldu. Mavi, “Çok partili sisteme geçişle birlikte ve seçim vaadi olarak makas yasağı kalktı. Biz de o güne kadar gizli gizli çay toplama yöntemleri geliştirmiştik” dedi. Artık makineli tarım dönemine geçildi, çay toplamak oldukça kolaylaştı.

    Özel Sektör ve Çay Üreticilerinin Sorunları

    Darbe sonrası siyasi iktidarın özel sektöre çay fabrikası açma izni vermesi, çay üretiminde yeni sorunları beraberinde getirdi. Mavi, “Önceden ÇAYKUR, çayı alıp dereye döküyordu. Ancak, kapasitesi arttıktan sonra bile 1980’li yıllarda çay alımında sıkıntılar yaşandı. Büyük global şirketler gelip üreticiden düşük fiyatlarla çok uzun süre çay aldı, bu süreçte üreticiler zor durumda kaldı” şeklinde konuştu. Ancak son yıllarda artan desteklerle birlikte, çay fabrikalarının işletme kapasitesinin önemli ölçüde arttığını dile getirdi. Üreticilerin emeklerinin karşılığını alabilmesi için ise daha fazla yasal düzenleme gerektiğinin altını çizdi.