Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı Eğerce Mahallesi’nde ikamet eden vatandaşlar, yıllardır yaşadıkları barakalara yönelik yıkım kararı alınmasını protesto ediyor. 54 hanelik bu bölgede yaşayanlar, kendilerine geçmişte köy idaresi tarafından tahsis edilen alanlarda ikamet ettiklerini ve kira ile altyapı ücretlerini düzenli olarak ödediklerini ifade ediyor. Yaşlı bir kadın, “Bize 10 gün içinde çıkmamız söyleniyor, yaşamımıza son vermek için bu kadar acele etmelerini anlamıyoruz” diyerek sitemde bulundu.
28 Mart gecesi, bölgedeki bir evde çıkan yangın sonucunda 18 baraka kullanılamaz hale geldi. İlgili yangın musluklarının çalışmadığını ve itfaiyenin olay yerine geç geldiğini dile getiren vatandaşlar, sonrasında Mudanya Belediyesi’nin gerçekleştirdiği incelemenin ardından yıkım kararı aldığını ileri sürdü. 2015 yılına kadar özel idareye bağlı olan ve ardından Mudanya Belediyesi’ne devredilen bu alanlarda, vatandaşlar 2019 yılında yapılan üç yıllık sözleşmenin sona erdiğini belirtiyor. “Kira ödemek istedik fakat belediye kabul etmedi; kalemiz iade edildi” ifadelerinde bulundular.
Bölge halkı, yıkım kararını kınayarak, yaşadıkları evlerde uzun yıllardır yaşam sürdüklerini ve düzenli olarak mali yükümlülüklerini yerine getirdiklerini vurguladı. “Bize kaçak olduğumuz söyleniyor, fakat bu kadar yıl boyunca elektrik ve su hizmeti aldık, neden şimdi çıkarılıyoruz?” diye soran sakinler, kendi evlerini boşaltmalarının kolay olmadığını ve daha makul bir süre talep ettiklerini dile getirdi. Engin Özerler adındaki 80 yaşındaki bir sakinin açıklaması ise dikkat çekti; “Burası muhtar tarafından tahsis edildi, biz devlete düzenli olarak kira ödedik. Şimdi bize 10 günlük bir süre verilmesi oldukça haksızlık” dedi.
Bir başka mahalle sakini, “Evlerimizin üzerinde numaralar, su ve elektrik tesisatları var. Biz buraya istekle geldik, yerlerimize yasal belgelerle de sahipiz. Burası kıyı bölgesi olarak adlandırılamaz, gerçek kıyı bölgesi başka bir alandır” diyerek durumu savundu. Yangını çıkaran birkaç kişinin sorumluluğunun, kendi barakalarının yıkılmasıyla sonuçlanmasının adaletsiz olduğunu ekledi. “Mağduriyetimiz görmezden gelinemez” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.