Metabolik Sendromun Kadınlarda Vajinal Kanser Riskini Artırdığı Belirlendi
Son yapılan çalışmalar, metabolik sendromu bulunan kadınların vajinal kanser riskinin neredeyse yüzde 50 oranında arttığını gösteriyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mesut Polat, metabolik sendromdan nasıl korunulması gerektiği ve bu konudaki önemli bilgileri paylaştı.
Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi (ICMR) ve Ulusal Üreme ve Çocuk Sağlığı Enstitüsü (NIRRCH) tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, metabolik sendromu olan kadınların jinekolojik kanserlere yakalanma risklerinin yüksek olduğu sonucuna varıldı. Metabolik sendrom tanısı alan kadınların endometriyal kanser riskinin yüzde 45, serviks kanseri riskinin yüzde 26, vulva kanseri riskinin yüzde 49 ve vajinal kanser riskinin yüzde 54 oranında arttığı tespit edildi.
Metabolik Sendromun Özellikleri
Prof. Dr. Mesut Polat, metabolik sendrom hakkında bilgi vererek, bu sendromun obezite, hipertansiyon, yüksek kan şekeri, yüksek trigliserid seviyeleri ve düşük HDL (iyi kolesterol) düzeylerinden oluştuğunu belirtti. Bu beş belirti arasında en az üçüne sahip olanlara metabolik sendrom tanısı konulduğunu vurguladı. Obezitenin, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de metabolik sendromun en belirgin bulgusu olduğuna dikkat çekti.
PKOS ve Metabolik Sendrom İlişkisi
Prof. Dr. Polat, polikistik over sendromu (PKOS) olan hastalarda metabolik sendromun görülme oranının neredeyse yüzde 33 olduğunu ifade etti. Yapılan istatistiksel çalışmalar, obezitenin ve yüksek kan şekerinin serbest östrojen seviyelerini artırarak endometrium kanseri riskini yükselttiğini ortaya koydu. Ayrıca, HPV enfeksiyonunun rahim ağzı kanseri için önemli bir risk olduğu da aktarıldı.
Sağlıklı Beslenme ile Riskler Azalabilir
Prof. Dr. Polat, obezite ile mücadelenin önemli olduğunu vurgulayarak, sağlıklı beslenmenin metabolik sendrom ve jinekolojik kanserler ile mücadelede etkili bir strateji oluşturduğunu belirtti. Aynı zamanda, obezitenin sadece jinekolojik kanserler değil, meme kanseri için de bir risk faktörü olduğuna dikkat çekti. Metabolik sendromun kontrol altına alınmasının ve insülin direncinin azaltılmasının, mevcut kanserlerin görülme sıklığını da düşüreceği öngörülüyor.
Düzenli Muayene İhtiyacı
Obezitenin östrojen seviyelerini yükselttiğini ve buna bağlı olarak hormona duyarlı tümörlerdeki riski artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Polat, düzenli jinekolojik muayenelerin önemini vurguladı. Her kadının beslenmesine dikkat etmesi ve yıl içinde düzenli muayenelerini yaptırmasının gerektiğini ifade etti. Eğer ailede kanser öyküsü varsa veya hastada kanama düzensizlikleri gibi belirtiler varsa, en kısa sürede doktora başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
Yıllık kontrollerin içinde olmayan, ailede kanser öyküsü olmayan kişiler için düzenli jinekolojik muayeneler önerilmektedir.
PROF. DR. MESUT POLAT, METABOLİK SENDROMDAN KAÇINMANIN ÖNEMİNİ VE YÖNTEMLERİNİ AKTARDI.
PROF. DR. MESUT POLAT, METABOLİK SENDROMDAN KAÇINMANIN ÖNEMİNİ VE YÖNTEMLERİNİ AKTARDI.


