Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mersin’in Gıda Sanayiinde İnovasyon ve Ar-Ge Yatırımlarıyla Sürdürülebilir İvme Hedefleniyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in gıda sektörü potansiyelini artırmak için Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapılmasının gerektiğini vurguladı. Mersin’in, güçlü tarım entegrasyonu ve lojistik alt yapısıyla Türkiye’nin gıda merkezi olma yolunda ilerlediğini belirtti. Çakır, katma değerli ürün üretimi ve sıfır atık anlayışıyla Mersin’in gıda ihracatında lider olabileceğini ifade etti.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in

Mersin Gıda Sanayisi için Ar-Ge Yatırımları Zaruri

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, kentin gıda sanayisindeki ivmenin sürekli olması adına araştırma-geliştirme (Ar-Ge) ve yenilikçiliğe önemli yatırımlar yapılması gerektiğini ifade etti. Katıldığı bir radyo programında, Mersin’in tarım ve gıda entegrasyonu, kuvvetli lojistik altyapısı ve üniversitelerle sanayi arasındaki işbirlikleri sayesinde Türkiye’nin gıda tedarik merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini vurguladı.

Mersin’in Doğal Avantajları

Çakır, Mersin’in tarım ve gıda sektöründe çeşitli doğal avantajlar taşıdığını dile getirerek, “Narenciye ve taze meyve-sebze üretiminde oldukça güçlüyüz. Bakliyat üretiminde lider olmasak da, dünya pazarının belirlenmesinde önemli bir konumdayız. Tarım ve sanayi entegrasyonunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğimizin altını çizmeliyim. Agropark ve Gıda Organize Sanayi Bölgesi’nin varlığı, TÜİOSB gibi güçlü üretim alanlarının bulunması ve liman ile lojistik üstünlüğümüz, Mersin’i bu alanda öne çıkaran unsurlar,” şeklinde konuştu.

Katma Değerli Ürünlerin Önemi

Gıda sektöründe yenilikçiliğin artık kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu belirten Çakır, “Standart limonları 1-2 euroya satmak yerine, katma değerli ürünler üretmeli ve bunları 10-50 euroya satabilmeliyiz. Narenciye kabuklarından ürün geliştirme, dondurulmuş gıda inovasyonları gibi Ar-Ge projeleri üzerinde çalışmaktayız. Verim arttırma ve teknolojik dönüşüm üzerinde yoğunlaşmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, TÜBİTAK MAM ile yaptıkları iş birliğinin Mersin için büyük bir fırsat sunduğunu belirten Çakır, şu bilgileri verdi: “Gebze’deki Gıda İnovasyon Platformu’nu ziyaret ettik. Burada narenciye kabuklarından yapılan toz ve içecekler, sütsüz dondurma gibi ürünlerin yanı sıra bakliyatlardan sağlıklı krema ve balık kılçığından kolajen gibi yenilikler gördük ve etkilendik. TÜBİTAK’ı Mersin’e davet ettik; firmalarımızla iş birliği yaparak sıfır atık ile yeni ürün geliştirme çalışmaları yürütülüyor. KOBİ’lerimizi de karşılıklı olarak TÜBİTAK’a götürmeyi planlıyoruz.”

Sıfır Atık ile Yüksek Besin Değerine Sahip Ürünler

Mersin’in narenciye, bakliyat, zeytin ve deniz ürünleriyle zengin bir üretim merkezi olduğunu vurgulayan Çakır, “Narenciye kabukları, zeytin çekirdeği ve balık kılçığından çeşitli ürünler geliştiriyoruz. Sıfır atık anlayışıyla yüksek besin değerine sahip ürünler elde etme hedefindeyiz. Standart tat ve kaliteyi sağlayan kültürel işlemler üzerinde de çalışmalıyız,” dedi.

Mersin, Gıda İhracatında Lider Olabilir

Mersin’in doğru stratejilerle dünya gıda pazarında etkili bir konumda olabileceğini belirten Çakır, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Toprağımızda, suyumuzda ve sanayimizde büyük bir potansiyel var. Yeşil dönüşüm sağlanarak sürdürülebilir bir üretim modeli benimsendiğinde, Ar-Ge’yi merkez alarak dünya genelinde her sektörde rekabet edebiliriz. Üreticiler, ihracatçılar ve lojistik sektörü kazanç sağlamış olur, bu da ülkemize olumlu yansır.”