Erken Tanıda Tıp Teknolojisinin Rolü
Meme Radyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Füsun Taşkın, meme kanserinin erken teşhisinde modern tıp cihazlarının kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Özellikle meme MR’ının tanı ile birlikte evrelemedeki yerinin altını çizen Taşkın, bu tetkikin 2 dakikalık bir süre içinde gerçekleştirilerek, kontrast maddenin ilk geçişini sunduğu “Ultrafast” bölümünün belirli hastalıkların doğru tanısında dikkate değer bir katkı sağladığını belirtti. Prof. Dr. Taşkın, “Toplamda 6 saniyede yüksek çözünürlükte tüm memenin taranmasını sağlayan bu yöntem, meme MR görüntülemesinin önemli bir unsuru olarak, tipik olmayan küçük lezyonların erken belirlenmesine ve gereksiz biyopsi gereksinimlerinin azaltılmasına yardımcı olma potansiyeline sahiptir.” şeklinde konuştu.
Mamografi ve Ultrasonun Yanı Sıra
Acıbadem Kent Hastanesi’nden Prof. Dr. Füsun Taşkın, yapay zeka destekli yeni nesil 3 Tesla MR cihazı ile daha önce gerçekleştirilemeyen ve çok kısa sürede derinlemesine meme taraması yapabilen UltrFast meme MR hakkında bilgiler paylaştı. Meme kanserinin teşhisinde mamografi ve ultrasonun yeri tartışılmazken, Prof. Dr. Taşkın, MR’ın yüksek riskli kadınlar için tarama, kanser teşhisi alan hastalarda evreleme gibi durumlarda kullanılmakta olduğunu belirtirken, bu teknolojinin uzmanların iş akışını da daha pratik hale getirdiğini vurguladı. Ayrıca Taşkın, yeni 3 Tesla MR cihazının yapay zeka ile desteklendiğini vurgulayarak, bu sayede tanısal zorluklar çıkaran iyi ve kötü huylu hastalıkların belirlenmesine olanak sağladığını belirtti. 6 saniyelik süre içinde yüksek çözünürlüğe sahip tarama yöntemi, küçük ve nadir lezyonları erken tespit etme ve gereksiz biyopsilerin önüne geçme açısından büyük avantajlar sunuyor. Taşkın, menopoz öncesi kadınlarda yaşanan meme glandüler doku boyanması sorununun UltrFast MR tekniği ile çözüme kavuşturulduğunu ifade etti.
Vakum Destekli Biyopsinin Önemi
Meme kanseri teşhisinde görüntüleme eşliğinde gerçekleştirilen biyopsilerin önemini de ele alan Prof. Dr. Taşkın, vakum destekli biyopsinin ultrason, mamografi ve MR ile yönlendirilerek yapılabildiğini, bu yöntemin diğer biyopsi türlerine göre çok sayıda örneği hızlıca alabileceğini vurguladı. Taşkın, “Özellikle mamografide tespit edilen mikrokalsifikasyonlar ve yalnızca MRG’de görülen bulgular için vakum biyopsisi, günümüzdeki vazgeçilmez bir yöntemdir. Daha önce mamografide saptanan mikrokalsifikasyonlar işaretlenerek operasyonla çıkartılıyordu, bu da ek bir kanser cerrahisi gerektirebiliyordu. Ancak vakum biyopsisi sayesinde, cerrahi müdahaleye ihtiyaç duymadan doğru tanı konulup, tek seferde tedavi planlaması gerçekleştirilebiliyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu.