Meme Kanseri Tanısı Sonrası Psikolojik Destek Sürecinin Önemi Vurgulandı

Meme Kanseri ve Psikolojik Etkileri Üzerine Önemli Açıklamalar

Uzman Klinik Psikolog Beldem Sekban, meme kanserinin yalnızca fiziksel boyutla sınırlı kalmayıp, derin duygusal ve ruhsal süreçleri de beraberinde getirdiğini belirtti. Meme kanseri tanısıyla başlayan yolculuğun, tedavi tamamlandıktan sonra bile bireyin psikolojik durumunu etkileyebileceğini vurgulayan Sekban, bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı.

Tanı Süreci ve Psikolojik Destek

Sekban, bu tür ciddi bir tanının bireye, psikolog veya aile üyeleri yerine doktoru tarafından iletilmesinin gerektiğini öne sürdü. Bunun nedeni ise, hastanın bu bilgiyle kafasında oluşabilecek soru işaretlerine en doğru cevabı doktorun verebileceğidir. Ayrıca, hastanın yanında güvendiği bir yakınının bulunmasının, bu zor durumdaki duygusal yükü hafiflettiğine dikkat çekti.

Klinik Psikolog Beldem Sekban, meme kanseri tanısı ile karşılaşan bireylerin genellikle şok, korku, üzüntü ve inkâr gibi duygusal aşamalardan geçtiklerini ifade etti. Zaman içinde ise depresyon, anksiyete ve beden imajında değişiklikler gibi psikolojik etkilerin de ortaya çıkabildiğini aktardı.

Sosyal Destek ve Kaynakların Önemi

Psikolojik desteğin yalnızca profesyonel yardımla sınırlı olmadığını belirten Sekban, aile, arkadaşlar ve sosyal çevre gibi unsurların bu süreçte önemli birer ‘kaynak’ olduğunun altını çizdi. Kişinin bu destek unsurlarını tanıması, başa çıkma kabiliyetlerini önemli ölçüde artırmaktadır.

Sekban, içsel kaynakların, kişinin sahip olduğu yetenek ve becerilerden; dışsal kaynakların ise aile, arkadaş ve evcil hayvanlar gibi dışarıdan gelen desteklerden oluştuğunu açıkladı.

Terapi Sürecinin Yönetimi

Klinik Psikolog Beldem Sekban, psikoterapi sürecinin her birey için farklılık gösterdiğini ve genellikle 6-7 ay sonra terapiye başlamanın daha uygun olabileceğini dile getirdi. Bunun nedeni, bireylerin olumsuz olaylarla doğal bir baş etme mekanizmasına sahip olmalarıdır. Ancak, intihar riski durumunda, mevcut psikiyatrik süreç varsa ya da kişinin acil desteğe ihtiyacı bulunuyorsa, terapinin daha erken başlaması gerektiği uyarısında bulundu.

Terapi Amacı ve Öz Duyarlılık

Sekban, terapi sürecinin amacının yalnızca bireyi iyi hissettirmek olmadığını, esas hedefin başa çıkma becerilerini güçlendirmek ve duygusal süreçlerin sağlıklı bir biçimde yönetimini desteklemek olduğunu belirtti. Ayrıca, karşımıza çıkan diğer ruhsal problemlerle de ilgilenildiğini vurguladı.

Meme kanseri tanısı almış bir bireye destek olma çabasında olan yakınlara önerilerde bulunan Klinik Psikolog Beldem Sekban, durumu dramatize etmekten ve aşırı pozitif ifadelerden kaçınılması gerektiğine dikkat çekti. Son olarak, bireyin kendine karşı şefkatli olması ve ihtiyaçlarını fark etmesinin, iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.