Meme Kanseri Kadınlar Arasında İkinci Sırada Yer Alıyor; Uzm. Dr. Feridun Baysal’den Önemli Uyarılar

Meme Kanseri Kadınlarda İkinci Sırada Yer Alıyor

Elazığ Medilines Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Feridun Baysal, meme kanserinin kadınlar arasında en fazla görülen ikinci kanser türü olduğunu ifade etti. Dr. Baysal, “Akciğer kanseri birinci sırada, meme kanseri ise ikinci sırada yer almaktadır. Her sekiz kadından biri, yaşamının bir döneminde bu hastalığa yakalanmaktadır. Bu nedenle, meme kanseri ile ilgili farkındalık büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Biyopsi ve Tarama Yöntemleri

Meme kanseri riski taşıyan bireylerin takip edilmesinin gerektiğini vurgulayan Baysal, uygun yaş aralığında tarama yöntemlerinin uygulanmasını öneriyor. Ailede meme kanseri öyküsü olmayan kadınlar için 40-50 yaş arası dönemde iki yılda bir mamografi ve meme ultrasonu yaptırmalarının tavsiye edildiğini belirtti. 50 yaşından sonraki süreçte ise, yılda bir kez meme ultrasonu uygulanmasının faydalı olacağını ifade etti. Dr. Baysal, “Mamografinin, adet döngüsünün 12-14. günlerine denk gelen dönemlerde yaptırılması önerilir çünkü bu dönem görüntüleme için daha elverişlidir. Meme MR’ı ise gerekli durumlarda kullanılmaktadır; ancak rutin tarama için önerilmez” dedi.

Kendini Kontrol Etmenin Önemi

Kadınların, banyoda sabunla kendilerini muayene etmelerinin önemine değinen Baysal, “Saat yönünde yapılan muayenelerde herhangi bir kitle hissedildiğinde mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır. Meme başından gelen akıntılar da dikkatle izlenmelidir. Özellikle kendiliğinden olan ve kanlı akıntılar, derhal kontrole götürülmelidir” diye ekledi.

Erkeklerde Meme Kanseri İhtimali

Meme kanserinin yalnızca kadınlarda değil, erkeklerde de görüldüğünü belirten Op. Dr. Baysal, “Gen mutasyonu taşıyan erkeklerde bu hastalığın daha sık rastlandığını görmekteyiz. Kadınlara oranla daha düşük olsa da erkek meme kanseri vakaları da bulunmaktadır. Erken adet görme ve geç menopoz gibi etkenlerin yanısıra sigara kullanımı ve şeker hastalığı da risk faktörleri arasında yer almaktadır” açıklamasında bulundu.

Hassas Olmanın Önemi

Baysal, meme kanseri tanısının biyopsi ile konduğunu hatırlatarak, “Eğer memede bir kitle mevcutsa, bunun yakından takip edilmesi gerekir. Kitle büyüyorsa veya anormal bir görünüm sergiliyorsa biyopsi yapılması şarttır ve bu işlem doku biyopsisi şeklinde olmalıdır. Tanı konduktan sonra, tedavi aşamasında kemoterapi ve radyoterapi gibi seçenekler ile hastalığın üstesinden gelinmektedir” şeklinde konuştu. Bu konuda dikkatli olmanın önemine dikkat çekti.