Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda Önemli Uyarılar
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Uğur Coşkun, Meme Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle yaptığı açıklamalarda, bu hastalığın her 8 kadından 1’inde görüldüğünü ifade etti.
Meme Kanseri Türkiye’de En Yaygın Kadın Kanseri
Kişiselleştirilmiş Onkoloji Derneği Genel Sekreteri olan Coşkun, meme kanserinin kadınlarda en yaygın kanser türü olduğunu belirterek, hayatları boyunca her sekiz kadından birinin bu hastalığa yakalanma riski taşıdığını vurguladı.
Son yıllarda, meme kanserinin tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını da sözlerine ekledi. Türkiye, dünyadaki en güncel uygulamaları hastalara sunarken, geçmişte birçok kadın hastanın memesinin tamamının alınması gerekmesine rağmen günümüzde, birçok hastanın memesinin korunabildiğini dile getirdi.
Yeni Teknolojiler ile Daha Az Müdahale
Geçmişte koltuk altı lenf bezlerinin tamamen çıkarılması gerektiğini hatırlatan Coşkun, artık “sentinal lenf nodu örneklemesi” adı verilen bir yöntemle, bu bezlerin tamamını temizlemeden tanı koymanın mümkün olduğunu kaydetti. Bu sayede, hastalarda kolda oluşan şişlik ve ağrı gibi komplikasyonların da önemli ölçüde azaldığını ifade etti.
Bölgesel olarak yaygınlaşmış meme kanserlerinde, immünoterapinin cerrahi öncesi tedavi olarak oldukça etkili olduğunu belirten Coşkun, bu tedavi yönteminin Türkiye’de yakın zamanda geri ödeme kapsamına alındığını ve hastaların ilaç masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirtti.
Kronik Hastalık Haline Gelen Meme Kanseri
Hastalığın ileri evrelerinde tedavi seçeneklerinin artığını vurgulayan Coşkun, evre 4 meme kanseri teşhisi konulmuş hastalar için sadece kemoterapinin değil, aynı zamanda birçok akıllı ilaç alternatifinin de mevcut olduğunu aktardı. Bu gelişmelerin sonucunda meme kanserinin artık birçok hasta için kronik bir hastalık haline geldiğini ifade etti.
Uzman Desteği Şart
Meme kanseri hastalarının umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Uğur Coşkun, tümörlerde yapılan moleküler analizlerin hedefe yönelik tedavi olanaklarını artırdığını söyledi. Bazı hastalarda bu tedavilerle şifa bulmanın mümkün olduğunu belirten Coşkun, herkesin mutlaka bir tıbbi onkoloji uzmanına danışmasını tavsiye etti.

