Marmara Bölgesi’nde Yaşanan 6.2 Büyüklüğündeki Deprem, Büyük Bir Tehlikenin Habercisi Olabilir

Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fayı’nın Orta Marmara segmentinde olduğunu belirtti. Bu bölgenin geçmişindeki büyük depremler, yeni bir sismik hareketliliğin olabileceğine işaret ediyor. Aykan, depremin İstanbul ve çevresindeki 28 milyonu etkileyebileceğini vurguladı, bu durumun Türkiye ekonomisi için ciddi riskler taşıdığını ifade etti.

Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Marmara Denizi'nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki

Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, İstanbul dahil olmak üzere pek çok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremin Marmara Denizi’nin altındaki Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Orta Marmara segmentinde gerçekleştiğini belirtti. Aykan, bu bölgedeki en son depremin 26 Eylül 2019’da 5.8 büyüklüğünde olduğunu hatırlatarak, aynı bölgede 6 yıl sonra meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. Beklenen büyük Marmara depreminin, Orta Marmara segmentinde olabileceğine dikkat çekti.

Aysun Aykan, bu hat üzerinde 1766 yılında 7.5 büyüklüğündeki büyük depremin İtalya ve Avusturya gibi geniş bir coğrafyada hissedildiğini aktararak, tüm Marmara Bölgesi’nde büyük tahribatlar yarattığını kaydetti. Aykan, “Bu alanda tekrar eden depremler gerçekleşiyor, bu nedenle bölgenin önemi artmakta. Böyle bir depremin tekrarı, nüfus yoğunluğu düşünüldüğünde Marmara Bölgesi’nde büyük yıkımlara yol açabilecek potansiyeldedir. Tarihsel olarak Marmara Denizi’nde birçok 7’nin üzerinde deprem meydana gelmiş, en son büyük depremler ise 1509 ve 1766 yıllarında olmuştur. Yaklaşık 250 yılda bir yeniden ortaya çıktığı varsayılan depremler açısından, geçtiğimiz 259 yıl devri sismik bir boşluk ifade etmekte. Yani, büyük bir depremin olma zamanı gelmiş görünüyor” şeklinde konuştu.

Aykan, tarihi veri ve yapılan araştırmalara göre bu fay hattının 7 üzerinde, en fazla 7.6 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini açıkladı. “Orta Marmara segmentinde ortaya çıkan 6.2 büyüklüğündeki bu deprem beklediğimiz büyük Marmara depremini temsil etmiyor. Ancak, bu tür depremlerin ardından ne zaman büyük bir depremin geleceğini kesin olarak öngörmek mümkün değil; bu birkaç saat, hafta, 5 veya 10 yıl sonra da olabilir. Sonuç itibariyle, depremin meydana geldiği yerin önemi büyük. Bu yüzden önemli bir risk mevcut. Bu depremi küçümsememeliyiz. Artçı sarsıntılar bir süre devam edebilir, vatandaşlarımızın dikkatli olmaları oldukça önemlidir. Hasar gören binalara girmemeleri konusunda uyarıyoruz” dedi.

Marmara Bölgesi’nin depremin Türkiye için öncelikli bir konu olması gerektiğini vurgulayan Aykan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu deprem yalnızca İstanbul’u değil, Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm illeri; Balıkesir, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ gibi şehirleri ağır şekilde etkileyecek. Bu durum, 28 milyon insanı da etkileme potansiyeline sahip. Marmara Bölgesi, yoğun nüfusu, sanayisi, ekonomisi, ulaşımı ve tarihi birikimiyle ülkemizin en kritik yerlerinden biri; burada meydana gelecek büyük bir deprem Türkiye’nin ekonomisine ciddi zararlar verecektir. Bu nedenle, bu durumu ciddiye almalıyız. Marmara Bölgesi’nde yaklaşık 6 milyon yapı bulunuyor ve bu sayı oldukça yüksek. Marmara Denizi’nde gerçekleşecek bir deprem en fazla 7.6 büyüklüğünde olabilir; bu nedenle depremin maliyetleri ve kayıpları çok yüksek olacaktır.”