Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kuşadası’nda Ekosistemi Koruma Derneği’nin düzenlediği söyleşide sanat tarihçisi Ersin Serçek kentin kültürel mirasını değerlendirdi.

    Kuşadası’nda EKODOSD’in düzenlediği ‘Çarşamba Söyleşileri’nde sanat tarihçisi Ersin Serçek, kentin tarihi ve kültürel zenginliklerini tanıttı. Etkinlikte, Yıldırım Caddesi’ndeki müzeler ile Menderes Deltası’nın korunması gibi konular ele alındı. Katılımcılar, Kuşadası’nın bir turizm merkezi olmanın ötesinde kültür ve sanat kenti olduğunu öğrendi.

    Kuşadası'nda EKODOSD'in düzenlediği 'Çarşamba Söyleşileri'nde sanat tarihçisi Ersin Serçek, kentin

    Kuşadası’nda Ekosistem Koruma Söyleşisi: Ersin Serçek’in Konuşması

    Kuşadası, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen “Çarşamba Söyleşileri” etkinliğinde sanat tarihçisi Ersin Serçek’i ağırladı. Gerçekleştirilen bu haftaki söyleşide, Kuşadası’nın tarihi zenginlikleri ve kentteki kültürel mirasıyla ilgili müzelerin önemine değinildi.

    Kenti Tanıtan Müzeler

    Etkinlik, Kuşadası’nın tarihi mahallelerinden biri olan Dağ Mahallesi’nden başladı. Katılımcılar, kentsel sit alanı içinde yer alan ve ödüllü cephe projeleri ile ön plana çıkan Yıldırım Caddesi’ndeki müzeler hakkında bilgi sahibi oldular. Serçek, her bir müzenin kent tarihine olan katkısını vurguladı. Özellikle, Yıldırım Caddesi’nde açılacak olan Oyuncak Müzesi, geçmişin izlerini taşıyan oyuncaklarıyla hem çocuklar hem de yetişkinler için nostaljik bir deneyim sunacak. Ayrıca, Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” romanındaki Feride öğretmenin kaldığı evin Kuşadası’nın edebiyat tarihinde önemli bir simge olduğu belirtildi.

    Doğanın ve Sanatın Buluştuğu Noktalar

    Serçek, tarihi korumayı başaran Efe Suphi Konuk Evi’nin ziyaretçilere geçmiş ve günün birleşimini yaşattığını dile getirdi. Karşısında bulunan Mineral Fosil Müzesi ise milyonlarca yıl öncesine ait doğa örnekleri ile dolu. Yıldırım Caddesi’nin sonundaki Mikro Minyatür Müzesi ise dünyada yalnızca üç örneği bulunan bir sanat dalını sergiliyor.

    Kültürel Mekânların Tanıtımı

    Söyleşide, Sadrazam Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı ve içindeki Porselen Bebek Müzesi hakkında da bilgiler verildi. Etkinlikte ayrıca, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’nın korunması için önemli çalışmalar yapan Lady Rosemary Baldwin’ın anı eviden ve Haluk Perk Kahve Evi’nden bahsedildi.

    Kuşadası’nın simgelerinden biri olan Güvercinada Açık Hava Müzesi’nin önemli eserleri ve dünyanın ilk tematik müzesi olarak kabul edilen Deniz Ticaret Tarihi Müzesi’nin denizciliğin ve ticaretin kültürel etkilerini etkileyici bir şekilde sergilediği ifade edildi. Ayrıca, Dilek Yarımadası’na vuran 1998 tarihli Fin Balinası’nın iskeletinin Kuşadası’nın doğa tarihine katkı sağlayacağı belirtildi.

    Etkinlikte, Kuşadası’nın sadece bir turizm merkezi değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir kent olma niteliği vurgulandı. Sanat tarihçisi Ersin Serçek’e bir teşekkür belgesi sunuldu. Serçek, kentlerin kimliğini yaşatmasında müzelerin kritik bir rol oynadığını belirterek, Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi’nin bu açıdan önemine işaret etti. Kuşadası’nda zeytin kültürünün geçmişten bugüne aktarıldığını belirten Serçek, doğa tarihi müzesinin de kentin ekosistemini gelecek nesillere taşımak için gerekli olduğunu söyledi.

    Son olarak, yeni müzelerin kazandırılması ve mevcut müzelerin yaşatılması için güç birliği yapılmasının gerekliliğine değinildi. Kuşadası’nın kültürel zenginliklerini ve doğal güzelliklerini korumak için yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapmasının önemi vurgulandı.