Konut Üretiminde Düşüş: Yüksek Maliyetler ve Faizler Yatırımcıları Yurtdışına Yönlendiriyor

**Konut Üretiminde Düşüş: Uzmanlar Uyarıyor**

Türkiye’de inşaat maliyetlerinin artması, yüksek faiz oranları ve finansman zorlukları, yeni konut üretimini yavaşlatıyor. Gayrimenkul Uzmanı Özkan Aydemir, 2023-2025 döneminde ruhsat alınan konut sayısında yüzde 30’a kadar düşüş yaşandığını belirtti. 2020 sonrası dönemde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine atıfta bulunarak, konut satışlarının yüzde 60’tan fazlasının ikinci el konutlardan oluştuğunu vurguladı. Aydemir, 2025 yılı itibarıyla yurtdışında yapılan gayrimenkul yatırımlarının ise 2,5 milyar doları geçtiğini ifade etti.

**Yüksek Kira Fiyatları Sosyal Kriz Yaratıyor**

Kira fiyatlarındaki artışın, özellikle dar gelirli gruplar için büyük bir sosyal krize yol açtığını belirten Aydemir, büyükşehirlere olan talebin deprem riski, kentsel dönüşüm, üniversite ve iş göçleri gibi sebeplerle arttığını söyledi. “Bu durum, kira bedellerini yükselterek asgari ücretle çalışanların konut bulma şansını iyice zorlaştırmaktadır,” diyen Aydemir, düzensiz göç ve geçici koruma başta olmak üzere çeşitli faktörlerin kiralık konut piyasasında arz-talepleri etkilediğini vurguladı. Ayrıca, vergi yükü ve tahliye süreçlerinden kaynaklanan hukuki güvensizliğin de bazı ev sahiplerini konutlarını boş tutmaya sevk ettiğini ifade etti.

**Yurt Dışına Kayış Eğilimi Artıyor**

Son 3 yılda uygulanan kira artış sınırlarının, yatırımcılar arasında hukuki ve finansal güvensizlik yarattığını belirten Aydemir, yurtdışına yönelen Türk yatırımcıların sayısının arttığını ve bu kapsamda 2025 yılı itibarıyla 2,5 milyar doları aşacaklarını belirtti. Aydemir, “Bu durum, iç piyasada konut arzını azaltırken cari açığı da artırmaktadır. Konut yatırımının yeniden cazip hale getirilmesi gerekiyor,” dedi. Hızlandırılmış tahliye süreçleri ve şeffaf kiracı-ev sahibi ilişkileri öncelikli talepler arasında yer alıyor.

**Sosyal Konut Projelerinde Özel Sektör Rol Oynamalı**

Konut üretimini artırmayı hedefleyen politikaların oluşturulması gerektiğini dile getiren Aydemir, kamu arazilerinin inşaat firmalarına düşük bedelle tahsis edilmesini önerdi. “Orta ve dar gelir gruplarına yönelik konut projeleri geliştirilerek, özel sektör temsilcilerinin de sosyal konut projelerinde yer almasına imkan tanınmalıdır,” dedi. Ayrıca inşaat sektörüne sağlanacak düşük faizli krediler ile teşviklerin önemli olduğunu vurguladı.

**Dengeleyici Politikalar Şart**

Kiralık konut krizinin ekonomik bir tehdidin yanı sıra sosyal bir sorun olduğuna dikkat çeken Aydemir, kira fiyatlarındaki hızlı artışın toplumda sosyal adaletsizlikleri derinleştirdiğinin altını çizdi. “Konut üretimini teşvik edici ve mevcut konutları piyasaya kazandırıcı uygulamalar geliştirilmeli; bunun yanı sıra yatırımcıya güven veren bir hukuk ve vergi sistemi oluşturulmalıdır,” diye ekledi. Uygun düzenlemelerle hem kiralık konut arzının artırılması hem de konut yatırımcısının yeniden piyasaya dönmesi gerekliliği, toplumun barınma hakkını korumak açısından kritik öneme sahip.