Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Ebola Salgını Resmen Sona Erdi

    Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde eylül ayında başlayan Ebola salgını sona erdi. Dünya Sağlık Örgütü, 42 gün boyunca yeni vaka kaydedilmediğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı, salgın sırasında 64 vaka ve 45 can kaybı bildirirken, Dr. Mohamed Janabi, salgının 3 ayda kontrol altına alınmasının önemli bir başarı olduğunu belirtti.

    Bu haberin fotoğrafı yok

    Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Ebola Salgını Resmen Bitti

    Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Eylül 2022’de başlayan Ebola salgınının sona erdiği bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 4 Eylül’den bu yana gerçekleşen yeni vaka kaydedilmediğini duyurarak, bu durumu resmen ilan etti. DSÖ Bölge Direktörü Dr. Mohamed Janabi, “Bu Ebola salgınını sadece üç ayda kontrol altına almak ve sonlandırmak, olağanüstü bir başarı olarak değerlendiriliyor” şeklinde konuştu.

    Salgının Kapanış Süreci

    Bir Ebola salgınının resmi olarak sona erebilmesi için, arka arkaya iki maksimum kuluçka süresinin (her biri 21 gün) yeni vakalar olmadan geçmesi gerekiyor. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 25 Eylül’den itibaren bir daha vakaya rastlanmadı. Salgının son hastası ise 19 Ekim tarihinde taburcu edildi.

    Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ebola salgını boyunca toplam 64 vakaya ulaşılırken, bu hastalığın neden olduğu ölümlerin sayısının 45 olduğu belirtildi.

    Kongo’nun Ebola Tarihindeki Önemi

    DSÖ’nün verilerine göre, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde gerçekleşen son Ebola salgını, hastalığın ilk kez açıklandığı 1976 yılından bu yana 16. kez gerçekleşmiştir. Bu salgınlar, Kongo’daki sağlık sisteminin Ebola ile mücadelede ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne seriyor.

    Ebola vakalarının kontrol altına alınması, halk sağlığı açısından büyük bir önem taşıyor ve bu başarılı sonuç, ülkedeki sağlık otoriteleri ile uluslararası organizasyonların iş birliğinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.