Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Koca Seyit’in Torunu, Atatürk ile Buluşmasının Hikayesini Anlattı: Savaş Sonrası Yaşam ve Mütevazı Hayatı

    Koca Seyit’in torunu Muhammed Yıkar, dedesinin Çanakkale Savaşları sonrası köyüne dönüşünü ve Atatürk ile buluşma hikayesini aile mirasıyla aktardı. Dedesi, 9 yıl süren askerlik hayatından sonra eve dönerken yaşadığı şaşkınlığı ve Atatürk’le olan mütevazı görüşmesini detaylandırdı. Seyit Onbaşı, savaş sonrası yaşamında çobanlık yaparak geçimini sağladı, toplum hizmetine olan bağlılığı ise dikkat çekti.

    Koca Seyit'in torunu Muhammed Yıkar, dedesinin Çanakkale Savaşları sonrası köyüne

    Şehit Koca Seyit’in Torunu, Dedesinin Anılarını Aktarıyor

    Çanakkale Deniz Savaşları’nın en kritik anlarından birini, 275 kiloluk top mermisi ile değiştiren Koca Seyit’in torunu Muhammed Yıkar, dedesinin savaş sonrası yaşadığı duygusal anları ve Atatürk ile karşılaşma hikayesini aile büyüklerinden dinlediği sözlerle aktardı.

    9 Yıl Sonra Eve Dönüş

    Yıkar, dedesinin 9 yıl süren askerlik görevinden sonra köyüne dönüşünü şöyle ifade etti: “Koca Seyit, 9 years soldier. Savaşın ardından sağ salim köyüne ulaştı. Çanakkale’den buraya ulaşması 13 gün sürdü ve o, eve gece saatlerinde varmış. Uzun bir süre, belki eşinin başka biriyle evlenmiş olabileceği düşüncesiyle sabaha kadar uzaktan evine baktı. Sabah olunca evinin önünden geçmiş ve ‘Hanımım, dışarı çık’ diye seslenmiş. O dönemde ninem 8 yaşında bir çocukmuş. Kapıyı açınca, onu tanıyamayıp geri dönmüş. ‘Kapıda kocaman sakallı biri var, bu köyden değil’ demiş.”

    Şaşkınlık ve Karşılaşma

    Yıkar, evdeki şaşkınlığı ve duygusal anları da anlattı: “Kocası 9 yıldır kayıptı, herkes ona ‘şehit oldu’ demişti. Eşi, ‘Hoş geldin Seyit, ama biz senin öldüğünü düşündük’ dediğinde dedem, ‘Hayır, ben sağ olarak döndüm’ yanıtını vermiş. Sonrasında eşi, evdeki çocuk kimin diye sorduğunda, ‘Bu bizim çocuğumuz’ yanıtını almış. Ninem, o günlerde babasına sarılmayı başaramadığını her zaman söylerdi.”

    Atatürk ile Buluşma Hikayesi

    Koca Seyit’in sade bir yaşam sürmesine dikkat çeken Yıkar, Atatürk ile tanışma anısını ise şöyle anlattı: “Seyit, savaş sonrası kendini öne çıkarmadı. Ancak, 10 yıl sonra Atatürk, Havran’da bir törene katılmak için geldi. O törende Koca Seyit’in varlığından haberdar oldu ve onu görmek istedi. O zamanlar köyü Manastır olarak geçiyordu. İki jandarma görevlendirerek onu bulmalarını istedi. Jandarmalar, akşam üzeri köye ulaşınca evini aramaya başladılar.”

    Koca Seyit’in Zor Durumu

    Yıkar, Jandarmaların evde Koca Seyit’i bulamadıkları anları da anlattı: “Koca Seyit kömürdeydi ve kadın, jandarmalara onun orada olduğunu söylemediği için elbiseleriyle ilgili kaygı duyuyordu. Askerler, ‘Bizi paşa gönderdi, Seyit’i görmeden gitmeyeceğiz’ dediklerinde, Koca Seyit için heyecanlandı. Jandarmalar eve gittiklerinde, ‘Seni paşa çağırıyor’ dediklerinde Seyit, ‘Ben paşanın yanına nasıl gidebilir? Yırtık çarıklarım var’ dedi.”

    Atatürk ile Görüşme ve Vazgeçiş

    Torun Yıkar, Koca Seyit’in Atatürk ile görüşme sürecini şöyle özetledi: “Havran’a kadar yürüyerek gitti. Nahiye müdürü ile ilk temas kurulduğunda durumu kötü olduğu için çaresiz kaldı. Nahiye müdürü, ona yardım ederek tıraş ettirip el kıyafetlerini giydirdi. Ancak ceket, ona küçük geldi. Atatürk, Koca Seyit’e maaş teklif ettiğinde, dedem yine alçakgönüllü bir şekilde, ‘Biz görevimizi yaptık, para istemiyoruz’ demiş.”

    Koca Seyit’in Tek İsteği

    Koca Seyit’in yalnızca bir isteği olduğunu belirten Yıkar, şu şekilde devam etti: “Tek bir ricam var, dağda çobanlık yapıyorum, ormandan odun kesmemem için yardım edin’ demiş. Atatürk, ‘Bu konuda yardımcı olun’ diyerek gerekli talimatı verdi. Fakat zamanla, verilen sözlerin unutulduğunu aktardı.”

    Yıkar, dedesinin zorlu yaşam koşullarında zeytinyağı fabrikalarında hamallık yaptığını ve 50 yaşında zatürre nedeniyle yaşamını yitirdiğini kaydetti. “21 yıl bu şekilde bir yaşam sürdü” diyerek sözlerini noktaladı.