Marmaris’te Kızılbük GYO öncülüğünde hayata geçirilen Kızılbük Thermal Wellness Resort projesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayladığı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının yargı sürecinde de doğrulandığı duyuruldu. Mahkeme, projenin ÇED onayının hukuka ve çevre mevzuatına uygun şekilde verildiğini iki ayrı karar ile belgelerle ispatladı.
İçmeler bölgesinde yer alan Kızılbük Thermal Wellness Resort, aleyhine açılan ÇED iptali davasını kazandı. Mahkeme, projenin çevre mevzuatına uygun olarak planlandığını ve gereken bilimsel-teknik analizlerin eksiksiz yapıldığını bildirdi.
“Proje, bilimsel ve hukuki temeller üzerine inşa ediliyor”
ÇED raporunun iptali üzerine açılan davalarda belirlenen yeni bilirkişi heyeti, projenin teknik ve bilimsel standartlara uygun olduğuna dair bir rapor sundu. Mahkeme, bilirkişi raporu ve mevcut belgeler doğrultusunda, projenin çevresel etkilerinin titiz bir şekilde değerlendirildiğini ve gerekli önlemlerin mevzuata uygun olarak belirlendiğini ifade ederek, davayı ikinci kez reddetti.
Aynı ÇED onayına itiraz eden diğer davacılar tarafından Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde açılan dava da aynı sonucu verdi ve olumsuz karar verildi. Bu kararlar, projenin bulunduğu alanın “Kontrollü Kullanım Bölgesi” statüsünde yer aldığını ve yapılaşma şartlarının mevzuatla uygun bir biçimde tanımlandığını ortaya koyuyor. Bağımsız bilirkişi heyetleri ve mahkeme tarafından gerçekleştirilen yerinde incelemeler, projenin doğaya zarar vermeyeceğini kanıtladı. Ayrıca, proje sistemlerinin çevreye zarar vermeyecek biçimde yapılandığı bilimsel raporlarla belgelendi. Kızılbük GYO, projeyi şekillendirirken Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kamu kurumlarından gerekli izinleri alarak sürdürülebilirlik kriterlerine uygun bir süreç yürüttüğünü ifade etti. Şirket, çevresel ve hukuki yükümlülükleri yerine getirme adına kararlılığını sürdürdüğünü belirtti.
“Geçersiz iddialar mahkemece reddedildi”
Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, “Kamuoyuna çevre hassasiyeti gibi sebeplerle yönlendirilen bazı iddiaların geçerliliği, mahkemelerce reddedildi. Bu kararlar, çevre mücadelesiyle ilgisi olmayan ve yatırım karşıtlığına dayanan söylemlerin hukuk önünde asılsız olduğunu bir kez daha kanıtladı” denildi.