Kış Aylarında Solunum Yolu Hastalıkları Artıyor: Uzmanlar Uyarıyor

Kış Mevsiminde Solunum Yolu Hastalıklarında Artış Bekleniyor

Kış mevsiminin etkisiyle birlikte kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması ve temasın çoğalması, solunum yolu enfeksiyonlarının sayısında belirgin bir artışa yol açtı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reşit Mıstık, özellikle grip, soğuk algınlığı, COVID-19 ve RSV vakalarında yükseliş olduğunu söyleyerek vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı.

Virüs Belirtilerinin Farklılığına Dikkat Edilmeli

Kış döneminde sıkça görülen virüslerin birçok benzer belirtiyle ortaya çıktığını ifade eden Mıstık, “Grip, nezle, COVID-19 ve RSV gibi hastalıklar genellikle benzer şikayetlerle başlar. Ancak hastalıkların ciddiyeti, bulaşma süreleri ve risk grupları açısından farklılıklar göstermektedir. Özellikle yaşlılar, kronik kalp-akciğer hastaları ve diyabet gibi hastalıkları bulunan kişiler daha temkinli olmalıdır. Gribin kuluçka süresi 1-4 gün, belirtileri arasında ani başlayan ateş, baş ve kas ağrıları ile halsizlik, kuru öksürük yer almaktadır. Gribin sağlıklı bireylerde ölüm oranı düşük olsa da, kalp veya akciğer sorunları olanlarda riskin 100 kat artma imkanı bulunmaktadır.” dedi.

Soğuk Algınlığı ile Grip Arasındaki Farklar

Soğuk algınlığı ve nezlenin genellikle hafif seyrettiğini belirten Prof. Dr. Mıstık, “Bu enfeksiyonlarda ateş nadir görülmekte, burun akıntısı ve halsizlik daha belirgin semptomlar arasında yer almaktadır. Genellikle bu tür hastalıklar kısa sürede iyileşir ve zatürre gibi ciddi komplikasyonlar oluşturmaz. Nezle ve soğuk algınlığının herhangi bir aşısı yoktur.” şeklinde konuştu.

COVID-19’un Seyri ve Vaka Durumu

COVID-19’un kuluçka süresinin 3-10 gün olduğunu kaydeden Mıstık, “Ateş, boğaz ağrısı, kas ağrısı, tat ve koku kaybı, kırgınlık ve bazen ishal gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Eylül 2025 itibarıyla 75 ülkeden alınan 53 bin 670 örneğin yüzde 6,8’i pozitif çıkmıştır. Avrupa, dünya genelinde en yüksek vaka oranına sahip bölgelerden biri haline gelmiştir (yüzde 23). En yaygın varyant ise XFG’dir (yüzde 61-68) ve bu varyantın halk sağlığına ek bir risk getirmediği bildirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

RSV’nin Özellikleri ve Testlerin Önemi

RSV’nin kuluçka süresinin 2-8 gün olduğunu aktaran Mıstık, “Bu virüs, özellikle bebeklerde bronşit ve zatürre gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirken, erişkinlerde genellikle hafif seyreder. RSV enfeksiyonları kış ve ilkbahar aylarında sıklıkla görülebilir. Bu virüslerin ayırt edilmesinde laboratuvar testlerinin önemi büyüktür. Artık nezle, grip, COVID-19 ve RSV’yi ayırt eden hızlı testler mevcuttur. Özellikle risk grubundaki bireylerin test yaptırması ve erken teşhis alması son derece önemlidir.” şeklinde belirtti.

Kış Öncesi Alınması Gereken Önlemler

Kış aylarına girerken alınması gereken önlemleri ise Mıstık şu şekilde sıraladı: “Kapalı alanlarda uzun süre kalmaktan kaçınmalısınız. El hijyenine dikkat edin. Öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu kapatın. Kalabalık ortamlarda maske takılması koruyucu bir önlem olabilir. Aşı dönemi geldiğinde grip ve COVID-19 aşılarının yaptırılması son derece önemlidir. Kış mevsiminde gribi hafife almamak, hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdekilerin sağlığını korumak açısından büyük önem taşır.”