Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşine Dikkat: Uzmanlardan Korunma Yöntemleri Açıklandı

    Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü, Kırım Kongo kanamalı ateşinin keneler ve hasta hayvanlarla temasla bulaştığını açıkladı. Belirtiler arasında ani ateş, baş ağrısı, kanama yer alırken, korunmak için uzun kıyafetler giyilmesi önerildi. Tedavi için özel bir ilaç bulunmamakta.

    Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü, Kırım Kongo kanamalı ateşinin keneler ve

    Erzurum Sağlık İl Müdürlüğü’nin uzmanları, Kırım Kongo kanamalı ateşinin (KKKA) keneler ya da hasta hayvanlarla temas yoluyla bulaşan, ateş ve kanama belirtileri gösteren bir virüs kaynaklı hastalık olduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, bu hastalığın Türkiye’de ilk defa 2002 yılında Tokat ve çevresinde tespit edildiği, Erzurum’un da dahil olduğu bölgelerde sık rastlandığı vurgulandı. Uzmanlar, “KKKA, özellikle kenelerin aktif hale geldiği ilkbahar ve yaz sezonunda (Nisan-Ekim) daha fazla gözlemlenmektedir. En yaygın bulaşma yolu, kene ısırığıdır. Ayrıca, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kanı, eti, idrarı ve diğer vücut sıvılarıyla doğrudan temas da bulaşma riski taşımaktadır. İnsandan insana ise hasta bireylerin kanı, idrarı, tükürüğü, kusmuğu veya diğer sıvılarla korunmasız temasta bulaşma olabilmektedir. Sağlık çalışanları en yüksek risk grubundadır” ifadelerini kullandı.

    KKKA’nın belirtileri arasında, kene ısırdıktan sonra 1-3 gün içerisinde (maksimum 9 gün) hastalıklı sıvılarla temastan sonra ise 5-6 gün (en fazla 13 gün) içinde, ani ateş, güçlü baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetler yer almaktadır. Hastalığın ilerlemesi durumunda burun kanamaları, diş eti kanamaları, cilt altındaki kanamalar, idrar ve dışkıda kan, deri morarması, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi durumlar gelişebilir. Geç tanı alındığında ölüm riski artmakta olup, ne yazık ki kesin bir tedavi ilacı mevcut değildir. Doktor, hastanın durumuna göre en uygun tedavi yöntemi belirlemektedir. Dolayısıyla hastalıktan korunma büyük bir önem taşır.

    Korunma yöntemleri arasında, piknik veya tarla gezilerine çıkarken uzun kollu giysiler, pantolon ve çizmeler/tulum giymek yer almalıdır. Pantolon paçalarının çorap içine sokulması gerektiği, kene varlığında vücudun kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası gibi bölgelerin kontrol edilmesi gerektiği hatırlatıldı. Eğer kene bulunursa, ezilmeden ve döndürülmeden cımbız ya da eldivenle dikkatlice çıkarılmalı, çıkarılamadığı takdirde en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra o bölge antiseptik bir madde ile temizlenmelidir. Kenelere sigara basmak, kolonya ya da gaz yağı gibi maddeler dökmek dikkat edilmesi gereken yanlış davranışlar arasında olup, bu tür uygulamalar kenenin gerilmesine ve mikropları vücuda aktarmasına yol açabilir. Ayrıca, hayvanların kanı ya da dokusuyla doğrudan temas edilmemesi önerilmektedir. Kene teması sonrası 10 gün içinde ateş, kas ağrısı ya da kanama gibi rahatsızlıklar meydana gelirse bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiği vurgulandı. Sağlık çalışanları için, kene teması durumu mutlaka bildirilmelidir.