FETÖ Elebaşı Fetullah Gülen’in Kuzeni Kemalettin Gülen Hapis Cezasına Çarptırıldı
ABD’de hayatını kaybeden Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’in kuzeni Kemalettin Gülen, sosyal medya üzerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren paylaşımlar yaptığı iddiasıyla yargılandı. Sonuçlanan davada, mahkeme tarafından Gülen’in hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.
Mahkeme Kararı Açıkladı
İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada Kemalettin Gülen, ‘Cumhurbaşkanına zincirleme hakaret’ suçundan 1 yıl 9 ay, ‘Atatürk’ün hatırasına hakaret’ suçundan ise 1 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. Her iki ceza için de herhangi bir indirim uygulanmayan mahkeme, Gülen’in adli kontrol şartıyla yurt dışına çıkmama zorunluluğu ile birlikte tahliyesine hükmetti.
İddianame ve Soruşturma Süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış olan iddianamede, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yürütülen sanal devriye faaliyetleri sırasında Kemalettin Gülen’in sosyal medya hesaplarının incelendiği ve içeriğinde hakaret içeren paylaşımlar yaptığının belirlendiği ifade edildi. İddianamede, Gülen’in sosyal medya platformunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaretlerde bulunduğu, Atatürk için “Putatürk” ve “Sabetayist dönme Kamal” ifadelerinin kullanıldığı belirtilerek, bu paylaşımların düşünce özgürlüğü kapsamına alınamayacağı kaydedildi.
Gülen’in savunmasında ise, kullandığı sosyal medya hesaplarının kendisine ait olmadığını ve bu paylaşımları yapmadığını, suçlamaların asılsız olduğunu belirttiği aktarıldı. İddianamede, Kemalettin Gülen’in toplamda 2 yıl 11 aydan 12 yıl 8 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmiştir.
Yargı Süreci ve Sonuçları
Kemalettin Gülen’in davasında verilen karar, Türkiye’deki yargı süreçlerinin önemini bir kez daha gündeme getirirken, sosyal medyada yapılan paylaşımların hukuksal sonuçları konusunda kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Mahkeme, sanığın hakaret içerikli eylemlerine karşı net bir duruş sergileyerek, toplumda kabul edilemez görülen davranışların cezasız kalamayacağını bir kez daha ortaya koydu.