Filistin’deki Gazetecileri Anma Programı Kastamonu Üniversitesinde Gerçekleşti
Kastamonu Üniversitesi, “Filistin’de Şehit Edilen Gazetecileri Anma” programı ile dikkat çekti.
Bu anlamlı etkinlik, Kastamonu Üniversitesi Basın Yayın Müşavirliğinin organizasyonuyla Merkez Kütüphanesi Cemil Meriç Salonu’nda yapıldı. Etkinlik, İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği katliamları belgeleyecek bir fotoğraf sergisinin açılışı ile başladı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Halen süregelen bu soykırım, insanlığa utanç verici bir sayfa olarak tarihe geçmiştir. Bizler, tarihi, inanç ve gönül bağlarımızla Filistin halkının yanındayız. Bu zulme sessiz kalamayız.” dedi.
Gazetecilerin Anısına Duygusal Bir Vefa
Kastamonu Üniversitesi Basın Yayın Müşaviri Doç. Dr. Selver Mertoğlu, anma programında yaptığı açıklamada, Gazze’de yaşamını yitiren gazetecileri andıklarını belirtti. Mertoğlu, “Savaşın getirdiği acıların tanıklarıyız ve bu duygu yoğunluğunu paylaşmak için bir araya geldik.” dedi.
Mertoğlu, “Savaş ortamında gerçekleri aktaran gazeteciler, yalnızca birer gözlemci değil, aynı zamanda vicdan sahibi tanıklardır. Bu anmanın, akademik bir perspektifle hakikatin değerini vurgulamak ve kayıpların duygusal ağırlığını akılda tutmak amacı taşıdığını” da sözlerine ekledi.
Savaşın Getirdiği Kayıplar
Mertoğlu, Filistin’deki savaş mücadelesinde 200’den fazla gazetecinin hayatını kaybettiğini ifade etti. “Savaş muhabirliğinin bedeli her zaman ağır olmuştur. Şimdi ise bu kayıplar katlanarak artıyor.” diyerek, İsrail-Gazze çatışmalarının basın tarihine en kanlı dönemlerden biri olarak geçtiğini vurguladı.
Hukukun, gazetecilerin savaş esnasında korunması gerektiğini belirtmesine rağmen, Gazze’de gazetecilerin hedef alındığını kaydetti. Mertoğlu, “Basına yönelik her saldırı, gerçeğin karartılmasına yönelik bir saldırıdır.” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin Fedakarlığı ve Cesareti
Mertoğlu, çatışma bölgelerinde yer alan gazetecilerin sadece gözlem yapmadığını, aynı zamanda vicdani birer tanık olduklarını dile getirdi. “Gerçeği dünyaya duyurmak için canları pahasına görevlerini sürdüren gazeteciler, zulmün kayda geçmesi adına büyük bir sorumluluk taşıyor.” ifadesini kullandı.
“Her bir gazeteci, sevdiklerini kaybetse bile mikrofonunu bırakmıyor; zira hakikate olan sadakatleri, taşıdıkları bir onur madalyasıdır.” diyerek, bu cesur gazetecilerin hikâyelerine dikkat çekti.
Anmanın ardından, Filistin’deki durumu anlatan bir film gösterimi yapıldı. Program, akademisyenlerin ve gazilerin isimlerinin yazılı olduğu koltuklarda oturan öğrencilerin şiir okumalarıyla sona erdi. Etkinliğe Kastamonu Üniversitesi Rektörü Topal, Rektör Yardımcıları ve birçok öğrenci katılım sağladı.