Karabük Üniversitesi’nden Sarımsakta Fusarium Hastalıklarına Karşı Verim Artışı Sağlayan Proje Geliştirildi

**Karabük Üniversitesi’nden Sarımsakta Verim Artışı Sağlayan Çözüm Geliştirme Projesi**

Karabük Üniversitesi (KBÜ), Türkiye’nin tarımsal üretiminde önemli yer tutan sarımsağın verim kaybına yol açan Fusarium hastalıklarıyla mücadele etmek amacıyla bir araştırma projesi yürüttü. TÜBİTAK tarafından desteklenen bu çalışma, sarımsakta kalite ve verim artışı sağlamayı hedefliyor.

Fusarium Hastalıkları ile Mücadele

Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Kamil Sarpkaya’nın yürütücülüğünü üstlendiği proje, “Sarımsak Yetiştiriciliğinde Sorun Olan Fusarium spp.’nin Tanısı, Hastalık Yaygınlığı ve Kimyasal Mücadele İmkanlarının Araştırılması” başlığı altında tamamlandı. Proje, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki Fusarium spp. kaynaklı hastalıkların yayılımı, genetik yapısı ve bunun üretim üzerindeki olumsuz etkilerini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.

Tarım Üzerindeki Etkisi ve Bilgi Paylaşımı

Bu proje ile KBÜ, sadece bilimsel veriler elde etmekle kalmayıp, aynı zamanda bu bilgileri tarımsal üretime katkı sağlayacak önerilere dönüştürdü. Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Kastamonu ve Kırklareli gibi illerden alınan sarımsak örnekleri laboratuvara taşınarak incelendi. Yapılan analizler, hastalığa sebep olan Fusarium spp. türlerinin yaygınlık durumu, genetik farklılıkları ve toksin üretim kapasitelerini belirledi.

Dr. Sarpkaya, yürütülen çalışmalar esnasında birçok üreticinin hastalık ve zararlılarla ilgili eksik bilgiye sahip olduğunu vurguladı. Gaziantep’te yapılan araştırmalarda üreticilerin bu konularda bilinçsiz olduğunu gözlemlerle tespit etti. Özellikle ürün büyüklüğünün pazardaki önemine dikkat çeken Sarpkaya, üreticilerin yoğun şekilde pestisit ve kimyasal girdi kullandığını ifade etti.

Doğru Kullanım ve Üretim Sürecinde İyileştirme

Proje sonunda elde edilen sonuçları paylaşan Dr. Sarpkaya, “Kimyasal gübrelerin gereksiz ve aşırı kullanımı yerine, etkili ve kontrollü kimyasal kullanımının önemi vurgulandı. Sarımsak yetiştiriciliğinde tohum kullanılmadığı için üretim süreçleri dişlerle sürdürülmekte. Ürünlerin tarlalardan depolara ve tekrar tarlaya taşınması sürecinde kayıplar yaşanıyor. Bu kayıpların önlenmesi için geliştirdiğimiz öneriler, sektör için önemli bir katkı sağladı,” dedi.

Sarpkaya, sarımsağın yüksek gelir potansiyeline sahip bir ürün olmasına karşın, yanlış uygulamaların maliyetleri artırdığını belirterek ekledi: “Biz, girdileri azaltarak sarımsağın daha uygun fiyatlarla pazarda yer bulmasını sağladık. Kimyasal gübrelerin yoğun kullanıldığı bölgelerde sağlanan verim ve kalite artışı, projemizin en somut başarısı oldu.”