Kalp Sağlığını Koru: Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişikliklerinin Önemi

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Okşen, sağlıklı beslenmenin kalp sağlığını korumada kritik öneme sahip olduğunu belirtti. 30’lu yaşlarda artan kalp krizi vakalarına dikkat çeken Okşen, yaşam tarzı değişiklikleriyle kalp hastalıklarının önlenebileceğini vurguladı.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç

Kardiyoloji uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Okşen, beslenmenin kalp sağlığını korumadaki en önemli yöntemlerden biri olduğunu vurguladı. “Yiyecek seçimlerimiz, kalp-damar sistemimizin işlevini doğrudan etkiliyor. İyi bir beslenme şekli; kan basıncını düzenler, kolesterol seviyelerini kontrol altında tutar, kan şekerini dengeleyerek damar sertliğini önler. Dengeli ve bilinçli bir beslenme, yalnızca kalp hastalıklarının riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda mevcut risk faktörlerinin yönetimine de yardımcı olur.” ifadelerini kullandı.

14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında bir basın toplantısı düzenleyen Dr. Okşen, kalp hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu belirtti. “Kalp damar hastalıklarının çoğu, yaşam tarzı ile doğrudan ilişkilidir. Risk faktörleri yönetilerek bu hastalıklar önlenebilir veya geciktirilebilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, kalp hastalıklarının yaklaşık yüzde 80’i önlenebilir niteliktedir. Türkiye’de kalp-damar hastalıkları, ölüm nedenleri arasında en üst sırada yer alıyor; ancak bu durum kader değil. Yaşam tarzı değişiklikleriyle bu hastalıkların büyük bir kısmı önlenebilir.” dedi.

Dr. Okşen, kalp hastalıklarının genellikle 50 yaş üzeri bireylerde yaygın görülmesine rağmen, son yıllarda hareketsiz yaşam biçimi ve sağlıksız beslenme nedeniyle 30’lu yaşlardaki bireylerde de artan vakalar olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, erkekte riskin genellikle daha yüksek olduğunu, kadınların ise menopoz sonrası dönemde daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini belirten uzman, kalp-damar hastalıklarının ülke genelindeki ölümlerin yüzde 36’sını oluşturduğunu ifade etti. Dr. Okşen, kalp sağlığını tehdit eden birçok faktörün var olduğunu, bunların iki ana gruba ayrılabileceğini söyledi: kontrol edilebilen ve edilemeyen risk faktörleri. Kontrol edilebilen risk faktörleri arasında sigara kullanımı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve obezite gibi unsurlar yer alıyor. Ayrıca, sağlıksız beslenmenin kalp hastalıklarının temel nedenlerinden biri olduğunu da vurguladı.

Beslenme alışkanlıklarının kalp sağlığı üzerindeki etkilerine değinen Dr. Okşen, sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağların barındırıldığı bir diyetin önemine dikkat çekti. Ayrıca, aşırı tuz ve şeker tüketiminin kalp sağlığına olumsuz etkilerini de belirtti. Sağlıklı bir diyetin kalp hastalıklarını önlemede büyük rol oynadığını ifade eden Dr. Okşen, bunun bir tedavi değil, bir önleme stratejisi olduğunun altını çizdi.

Son olarak, kalp krizi riskini azaltmak için sigara içmenin bırakılması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenmenin benimsenmesi ve stres yönetiminin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti ve herkesin düzenli sağlık kontrollerini yaptırmasının önemine vurgu yaptı.