Uzmanlar, kadınlardaki anemi sorununa dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Üstün, “Bu sorunu görmek, istemediğimiz bir durumdur ama Türkiye’de ve dünyada birçok kadın bu durumu normal olarak kabul ediyor. Fazla kanama ve kansızlık yaşarken bunu sıradan bir şey gibi değerlendiriyorlar. Bu durumu iyileştirmek için tedavi edilmeleri ve demir takviyesi alması gerektiğini vurguluyoruz. Özellikle, hamilelik öncesinde aneminin düzeltilmesini öneriyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dört bir yanından birçok doktorun katılımıyla gerçekleşen Türk-Alman Jinekoloji Kongresi, Antalya’da başladı. 23-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenen etkinlikte, Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) başkanlığı ve organizasyonu yürütülüyor. Kongrede, Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında önde gelen isimler arasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Cihat Ünlü ve Dr. Ceana Nezhat önemli bilgiler paylaştılar. Toplantıda, kadın hastalıkları ile ilgili çeşitli konular ele alınırken dikkat çeken uyarılar yapıldı.
Dr. Ceana Nezhat, özellikle kadınları etkileyen endometriozis hastalığını tartışırken, “Bu hastalık pelvik ağrı gibi semptomlarla kendini gösteriyor. Endometriozis, sinsi bir şekilde organlara zarar verebiliyor. Doğru cerrahi müdahale edilmesi oldukça önemli. Ergenlik dönemindeki hastalarda tanı konulması gerektiğinden daha zor olabiliyor; bazen bir tanı konulabilmesi için 11-12 doktor gezmek gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ünlü ise kadınların daha geç yaşlarda evlenmeye başladığını ve kariyer planlamalarının doğum süreçlerini etkilediğine dikkat çekti. Rutin doğum kontrollerinin önemini vurgulayan Ünlü, gebelik döneminde düzenli takiplerin yapılmasının kritik olduğunu dile getirdi. Ayrıca, anne ve bebek sağlığı için teknolojinin ve hekim iş birliğinin sağladığı başarıları aktardı.
Prof. Dr. Üstün, anne ölümlerine dair bilgiler vererek, kalp damar hastalıklarının başı çektiğini belirtti. “Dünya genelinde en yaygın ölüm sebebi doğum sonrası kanamalardır. Bu durum gelişmiş ülkelerde de gözlemleniyor. Epilepsi hastası olan gebelerin, ‘Gebeyim’ diyerek ilaçlarını bırakmaları büyük tehlike oluşturuyor, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Kansızlık üzerine yorumlarda bulunan Prof. Dr. Üstün, “Aşırı kanama yaşayıp anemik şekilde dolaşan kadınlar açısından durumun normalleşmesi söz konusu. Bu sağlık sorunları, sosyal ve iş yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla bu durumdan kurtulmak için tedavi almaları ve demir takviyesi kullanmaları son derece önemlidir!” şeklinde uyarıda bulundu. Ayrıca, pelvik taban egzersizlerini yapmalarının gerektiğini de ekledi.
Prof. Dr. Üstün, gebelikte görüntüleme tetkiklerinin önemini belirterek, “Gebelerin bazı durumlarda radyasyon içeren tetkiklere ihtiyaç duyması mümkündür. Bu durumlar gerektiğinde hekim tarafından yapılır. Tansiyon takibi de gebelik sürecinde önemlidir; kadınların bu konuda dikkatli olması gerekir” diyerek, gebelikte sezaryenin gerekliliğini de vurguladı.