Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Jeotermal Santraller, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedeflerinde Anahtar Rol Oynuyor

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefleri için jeotermal santrallerin önemine dikkat çekti. Kındap, sürdürülebilir enerji için iletim altyapısına yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, bu kaynakların çeşitli alanlarda değerlendirilebileceğini kaydetti.

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, Türkiye'nin 2053 Net

Jeotermal Enerji Türkiye’nin Geleceğinde Kilit Rol Oynuyor

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’nin 2053 yılına kadar belirlemiş olduğu Net Sıfır hedeflerine ulaşmasında jeotermal santrallerin hayati bir işlev üstlendiğini ifade etti. Kındap, ayrıca enerji iletim ve dağıtım altyapısına yapılacak yatırımların yanı sıra baz yük enerji kaynaklarının desteklenmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

Yenilenebilir Enerjide Önemli Başarılar

Ekim ayı sonu itibarıyla Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü 121 bin Megavat (MW) seviyesini aşarken, yenilenebilir enerji kaynaklarının bu toplam içindeki payı yüzde 61 oranına ulaştı. Yenilenebilir kaynaklar aracılığıyla gerçekleştirilen enerji üretiminin, 7/24 sürekli ve yüksek kapasite ile tüketime yakın bölgelerde yapılmasının enerji iletim ve dağıtım ağının sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol taşıdığına vurgu yapıldı. JED Başkanı Kındap, Türkiye’nin, özellikle jeotermal alanda dünya genelinde dikkat çeken başarı hikayeleri yazdığını belirtti. Ancak, bu başarının sürdürülebilir olmasının, iletim ve dağıtım altyapısına yapılacak yatırımlarla mümkün olacağını da sözlerine ekledi.

Kesintisiz Enerji İçin Jeotermal Enerji

Jeotermal dışındaki yenilenebilir kaynakların depolama sistemleri ile desteklendiği halde baz yük işlevini yerine getiremeyeceğini hatırlatan Kındap, şebeke güvenliği için hem temiz, hem de baz yük kapasitesine sahip santrallara tüm dünyada artan bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Türkiye’deki jeotermal santrallerin, Ege Bölgesi’nde ve tüketime çok yakın lokasyonlarda olduğunu ifade eden Kındap, “Jeotermal enerji santralleri, ‘365 gün 24 saat çalışmaya hazırım’ anlayışıyla operasyon gerçekleştiren, şebekelerin en güvenilir ve öngörülebilir kaynaklarıdır. Bu santraller, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedeflerine ulaşmasında kritik bir seçenek olarak öne çıkıyor” dedi.

İletim ve Dağıtım Altyapısında Gelişim İhtiyacı

Enerji üretiminin yanı sıra, iletim ve dağıtım şebekesinin yüksek kalitede olmasının önemine değinen Ali Kındap, “Enerjiyi sağlam bir şekilde, frekans düşüklüğü olmadan sunmak kadar önemli bir mesele yok. Ülkemizin bu iki alanda eksiklikleri söz konusu. Özellikle bölgesel iletimdeki sorunların çözümü için hızlı adımlar atılmalı” şeklinde konuştu. Buna ek olarak, depolama sistemlerine duyulan ilginin artmış olmasına rağmen, bu sistemlerin tek başına çözüm sağlamadığını vurguladı. Türkiye’deki hidroelektrik santrallerinin baz yük işlevi gördüğünü ancak iklim değişikliği ve kuraklığın etkisiyle bu yapıların da sınırlı kapasitelerde çalıştığını belirtti.

Jeotermal Kaynak Potansiyeli

JED Yönetim Kurulu Başkanı Kındap, Maden Tetkik Arama Kurumu’nun (MTA) jeotermal kaynak arama faaliyetlerine hız vermesinin kendilerini mutlu ettiğini belirtti. Türkiye’nin, dünyanın 4. en zengin jeotermal kaynak potansiyeline sahip ülke olduğu ve bu kaynağın 62 bin MW’lık keşfedilmiş potansiyelin ötesinde olduğu ifade edildi. Kındap, Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 Yıllık Programı içinde bu jeotermal aramalara vurgu yapıldığını da hatırlattı. “Jeotermal kaynaklar, enerji üretiminden tarıma, turizmden konut ısıtmasına kadar birçok alanda değer yaratmaya hazır” diyen Kındap, bu kaynakların tüm imkanlarının değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Türk Jeotermal Sektörünün Güncel Durumu

– Türkiye, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarına sahip olup, 1,500’ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktasına sahiptir.
– Ekim 2025 sonu itibarıyla, jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücünün 1750 Megavat (MW) olması öngörülmektedir.
– Diğer alanlarda, termal turizm, jeotermal seracılık gibi uygulamalarla birlikte, Türkiye’de toplam jeotermal enerji tüketimi 7 bin Megavat seviyesinin üzerindedir.
– Bu tüketim, MTA tarafından keşfedilmiş 62 bin MW’lık potansiyelin yalnızca yüzde 11’ine denk gelmektedir.
– Türkiye, şu an mevcut durumuyla dahi jeotermal enerji üretiminde dünya genelinde dördüncü, Avrupa genelinde ise lider konumundadır.