**İzmir’de Su Krizi Derinleşiyor: Su Kesintileri Artıyor**
İzmir, uzun süredir devam eden kuraklık nedeniyle ciddi bir su krizinin eşiğinde. Yağış azlığı, barajlardaki su seviyelerinin kritik noktalara gerilemesine yol açtı. Kentteki 13 ilçede, 2 günde bir uygulanmakta olan 6 saatlik planlı su kesintileri, artık her gün gerçekleştirilecek şekilde değiştirildi. Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’nın aktif doluluk oranının 0.87 seviyesine düştüğünü ve bu barajda yalnızca 2 milyon metreküp su kaldığını açıkladı. Normalde 300 milyon metreküplük su kapasitesine sahip olan bu baraj, artık su bakımından ciddi bir sıkıntı içerisinde.
**Yağış Düzensizlikleri ve Su Kayıpları**
İzmir’in su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranlarının azalmasına yol açan başlıca sebepler arasında, düzensiz yağışlar ve altyapı kaynaklı yüksek su kayıpları bulunuyor. İZSU Genel Müdürlüğü verilerine göre, Tahtalı Barajı’nın doluluk oranı geçen yıl Aralık ayında yüzde 11,35 iken, bu yıl aynı dönemde bu oran yüzde 0,87’ye düşmüştür. Diğer barajlar arasında yer alan Balçova Barajı, yüzde 15,63 doluluk oranına sahipken, şu an tamamen suyu tükendi. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda geçen yıl yüzde 15,06 olan su seviyesi, bu yıl yüzde 2’ye geriledi.
**Kuraklıkta Ekim ve Kasım Ayının Durumu**
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Ekim ayında İzmir’de yağış ortalaması 44,6 kilogram iken, bu yıl Ekim ayında yağış miktarı 99,8 kilograma çıkarak ciddi bir artış gösterdi. Ancak Kasım ayında aynı iyimserlik söz konusu olmadı ve yağış miktarı 48,3 kilogramda kalarak, uzun yıllar ortalamasının yüzde 40 altında gerçekleşti.
**İZSU’dan Su Yönetimi Uygulaması**
Barajlardaki su seviyeleri alarm verirken, İZSU Genel Müdürlüğü, su yönetimi uygulamasını sürdürüyor. Su arzını dengede tutmak maksadıyla yapılan planlama çerçevesinde; İzmir’deki 13 ilçede, su kesintileri uygulanmaya devam edilmektedir. Önceden 2 günde bir uygulanan su kesintileri, yeni düzenlemeyle her akşam gerçekleştirilmektedir.
**Kayıp-Kaçak Oranı Yüzde 35’lere Ulaştı**
İZSU’nun su kaybı oranının resmi rakamlarla yüzde 25 görünmesine rağmen, Prof. Dr. Doğan Yaşar gerçek oranının yüzde 35 civarında olduğunu iddia ediyor. Yaşar, su kayıplarının azaltılması için altyapının elden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
**Yeraltı Sularının Taşınabilirliği ve Gelecek Öngörüleri**
Prof. Dr. Yaşar, su krizinin önlenmesinde yeraltı sularının kullanımı üzerine önemli bilgiler paylaştı. Yeraltı suyunun aşırı kullanımı, uzun vadede daha derin su kaynaklarına erişim için ekstra enerji ve maliyet anlamına geliyor. İzmir gibi büyük şehirlerin su yönetiminin daha dikkatli yapılması gerektiği uyarısında bulundu.
**Sonuç Olarak: Su Yönetimi Sorunu**
Su yönetiminin önemine dikkat çeken Yaşar, Türkiye’nin hidrojeolog ve jeoloji mühendisleri eksikliğinin su krizini tetiklediğini belirtti. İzmir’de kuraklığın geleceğini daha önceden öngördüklerini ifade eden Yaşar, “Su varsa devlet vardır” diyerek bu durumun kritik önemine vurgu yaptı. Barajlardaki su seviyelerinin hızla düştüğü bu dönemde, ilgili kurumların gerekli önlemleri bir an önce alması gerekmektedir.


