İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden Medical Point Hastanesi’nde Karaciğer Tümörü Tedavisinde Yenilikçi Yaklaşım

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi, Prof. Dr. Ahmet Memiş liderliğinde, multidisipliner yaklaşımla karaciğer tümörleri tedavisinde öncü bir merkez haline geldi. Prof. Dr. Murat Zeytünlü, hastaya özel tedavi seçeneklerinin önemini vurguladı. Başarı, ekip ruhuna ve etik ilkelere dayanmaktadır.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi, Prof. Dr. Ahmet Memiş

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü, gelişmiş tıbbi teknolojisi ve akademik yetkinliği ile hem İzmir’de hem de Türkiye genelinde bir referans merkezi olma görevini sürdürmektedir. Prof. Dr. Ahmet Memiş’in tıbbi direktörlüğü altında, uzman öğretim üyeleri ile birlikte multidisipliner bir yaklaşımla hizmet veren Medical Point Hastanesi, faaliyetlerine devam etmektedir.

**Karaciğer tümörü tedavilerinde girişimsel radyoloji entegrasyonu**
Merkezde, karaciğer tümörleri üzerine yoğunlaşan genel cerrahi ve girişimsel radyoloji ekipleri, sıkı bir iş birliği içerisinde hareket etmektedir. Prof. Dr. Murat Zeytünlü, “Karaciğer cerrahisi, sadece teknik beceriler değil aynı zamanda multidisipliner bir düşünce yapısı gerektirir. Girişimsel radyoloji ile entegre çalışmamız, hastalar için özelleştirilmiş tedavi yöntemleri geliştirmemizi sağlıyor; inoperabl kabul edilen vakalarda bile yeni fırsatlar yaratabiliyoruz. Bu iş birliği, bazı tümörlerde cerrahinin sınırlarını zorlayabilmemize olanak tanırken, operasyon öncesi küçültücü tedavilerle ameliyat şansını da artırıyoruz. Tedavi süreçlerini yalnızca cerrahi açıdan değil, radyolojik ve medikal onkoloji perspektifinden de planlayarak, hastalarımıza en uygun yol haritasını sunmaya çalışıyoruz. Bizim için temel hedef, hastalığı ortadan kaldırmanın yanı sıra, hastanın yaşam kalitesini ve sağkalım süresini artırmak. Modern teknolojilerin ve multidisipliner yaklaşımın katkısı burada son derece önemli. Karaciğer cerrahisi yüksek risk taşıyan vakalar içermekte olduğu için, süreç boyunca titiz bir takip, hızlı karar vermek ve disiplinler arası güçlü bir iletişim sağlamak hayati öneme sahiptir” açıklamasında bulundu.

**Ekip ruhu cerrahide başarının anahtarıdır**
Genel cerrahi pratiğinde, kişiselleştirilmiş yaklaşımların öneminin altını çizen Zeytünlü, “Gastrointestinal sistem kanserleri, endokrin cerrahisi ve ileri düzey laparoskopik uygulamalar gibi karmaşık alanlarda, yalnızca cerrahi beceri yeterli değildir. Aynı zamanda doğru zamanlama, titiz bir ön değerlendirme ve ekip içinde sağlanan multidisipliner iş birliği de kritik öneme sahiptir. Bir ameliyatın teknik olarak başarılı olması, hastaya her zaman en iyi sonucu sunmayabilir. Biz, hastanın sadece hastalığını değil, hayatının tüm yönlerini etkileyen bir süreci yönetiyoruz. Bu nedenle, etik ilkeler çerçevesinde, bilimsel verilere dayanarak en uygun tedavi yöntemini seçmeye özen gösteriyoruz. Amacımız sadece tümörü çıkarmak ya da organı onarmak değil; hastanın yaşam kalitesini, işlevselliğini ve uzun vadeli sağkalımını korumaktır. Bu felsefe, genç cerrahlarımızı eğitirken de onlara aktarmaya çalıştığım temel ilkelerdendir. Cerrahi alanda ustalaşmanın yanı sıra, empati kurabilmek ve ekip içinde uyumlu çalışabilmek de son derece değerlidir” dedi.