İşitme Kaybının Öğrenme Üzerindeki Etkileri
Duyulmayan seslerin, anlaşılamayan derslere yol açtığını belirten Ear Technic-Si-Ser İşitme Cihazları Yönetim Kurulu Başkanı ve İşitme Cihazları Akustik ve Audiology Derneği (İCAAD) Başkanı Pedeakustiker Mehmet Emin Ağaç, “İşitme kaybı, öğrenme, odaklanma ve zihinsel gelişimi sessiz şekilde engelleyebilir. Yalnızca iyi işitenler, iyi öğrenme imkanına sahip olur” ifadesini kullandı.
Hafif İşitme Kaybı ve Eğitimdeki Olumsuz Etkileri
Hafif düzeyde bile olsa işitme kayıplarının çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Ağaç, “Özellikle erken yaşta tespit edilmeyen işitme sorunları, çocukların derslere hakim olamamasına, sınıf içi etkileşimlerde sorun yaşamasına ve ilerleyen dönemlerde akademik performansta düşüşe neden olabilir. Eğer bir çocuk okula gitmekte isteksizse ya da ders başarısında belirgin bir düşüş yaşıyorsa, bu durum işitme kaybı ile ilişkilendirilebilir. Ebeveynler ve öğretmenler, çocukların işitme durumlarını mutlaka düzenli kontrol ettirmeli ve herhangi bir şüphe durumunda gecikmeden işitme testi yaptırmalıdır. İhmal edilen işitme sorunları sadece akademiyi değil, sosyal ve psikolojik açıdan da çocukları etkileyebilir. Yeni eğitim döneminin başlamasıyla bazı öğrenciler derse uyum sağlamakta zorluk çekebilir. Bu durum çoğu zaman ebeveynler ve öğretmenler tarafından ‘haylazlık’ veya ‘sorumsuzluk’ olarak yorumlanmaktadır. Ancak, bazı çocuklar dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü veya öğrenme zorluğu yaşayabilir. Bu gibi belirtiler genellikle duygusal veya davranışsal sorunlarla ilişkilendirilse de, birçok bilimsel araştırma hafif işitme kaybının bile odaklanma ve öğrenme yetilerini ciddi biçimde zayıflattığını göstermektedir” şeklinde konuştu.
İşitme Sorunlarının Sosyal Etkileri
İşitme kaybının sessiz bir şekilde ilerleyen, acı hissettirmeyen bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Ağaç, “Erken yaşta tespit edilmeyen işitme kaybı, çocukların sadece akademik başarılarında değil, sosyal hayatlarında da ciddi sorunlara yol açabilir. İşitme sorunları yaşayan çocuklar, okulda arkadaşlık ilişkileri kurmada zorluk yaşayabilir, sosyal etkileşimlerde geri planda kalır ve zamanla oyunlardan dışlanma riski taşır. Bu durum, düşük akademik performans ve artan davranış sorunları ile sonuçlanabilir. Sınıf içindeki dersleri yeterince duyamayan çocuk, ders konularını anlamakta zorlanır ve bu süreç hem zihinsel hem de duygusal açıdan yıpratıcı hale gelebilir.” dedi.
Erken Teşhisin Önemi
Okul başarısının büyük oranda zamanında alınacak önlemlere bağlı olduğunu belirten Ağaç, “Doğru işitme cihazlarının kullanılmaması, sadece işitme sağlığını değil, çocuğun genel gelişimini de tehlikeye atabilir. Ne yazık ki, hafif düzeydeki işitme kayıpları toplumda sıklıkla göz ardı edilmektedir. Fakat işitmek, yalnızca ses duymak anlamına gelmez. İşitme; sesleri, anlamları ve bağlamları doğru bir şekilde algılamayı içerir; bu da bireyin çevresiyle etkileşimini, düşünme ve öğrenme sürecini etkiler” ifadelerini kullandı.
Erken Yaşta İşitme Cihazı Kullanımının Önemi
“İyi işitmek, anlamanın temel gereğidir” diyen Ağaç, erken yaşta işitme cihazı kullanımının önemine değinerek, “Eğer bir çocuk arkadaşlarının söylediklerini duyduğunu zannediyor ama aslında tam olarak işitemiyorsa, onların anladıklarını da kavramakta zorlanacaktır. Bu durum, çocuğun sosyal gelişimini ve bilişsel becerilerini olumsuz yönde etkiler. Duyma zorluğu yaşayan çocuk, öğretmenini dinleme, arkadaşlarıyla oyun oynama, sorulara cevap verme gibi aktivitelerde zorluk çeker. Oysa bu dönem, çocukların zihin gelişimini destekleyen etkileşimlerin en önemli olduğu dönemdir. Teşhis edilmemiş işitme kaybı olan çocuklar, söylenenleri tam olarak anlamadıkları için sosyal ortamlarda ve derslerde aktif rol almakta zorlanırlar, bu da zamanla yalnızlaşmalarına ve akademik başarılarının düşmesine yol açar. Bu olumsuz durumların önüne geçmek için çocuğun işitme durumu mümkün olan en erken dönemde değerlendirilmeli; işitme testi sonrasında doğru cihazlandırma ve düzenli takip gerçekleştirilmelidir. Böylece çocuk, eğitim hayatında ve yaşamında sesleri eksiksiz bir şekilde duyma fırsatına sahip olabilir” dedi.