İlhami Işık, PKK’nın fesih kararının ardından barış sürecini ve toplumsal beklentileri değerlendirdi

İlhami Işık, PKK’nın Feshini Değerlendirdi

Gazeteci İlhami Işık, PKK’nın kendini feshetme kararının ardından yaşanan gelişmeleri ve halkın beklentilerini analiz etti. Barışın önemine dikkat çeken Işık, “Barışı yaşatmamız ve herkesi bu sürece dahil etmemiz gerekiyor” diyerek toplumun tüm kesimlerinin kucaklanması gerektiğini vurguladı.

Çözüm Süreci Üzerine Değerlendirmeler

2013-2015 yılları arasındaki ‘Çözüm Süreci’nde rol oynamış olan İlhami Işık, PKK’nın fesih kararından umutlu olduğunu belirterek; mevcut sürecin daha önceki döneme göre önemli farklılıklar içerdiğini ifade etti. Geçmişteki çözüm sürecinin, uluslararası ve bölgesel dinamikler bakımından dezavantajlı bir ortamda gerçekleştirildiğini belirten Işık, Bugün ise pek çok uluslararası gücün sürece destek verdiğini belirtti. “O dönemde Batı, Arap Baharı ile meşguldü ve Türkiye- Kürt anlaşmasını tehdit olarak görüyordu” dedi.

Korku ve Endişeler Normaldir

Tarafların süreç içerisinde hissettiği kaygıların doğal olduğunu söyleyen Işık, “Bu mesele, 47 yıldır süren ve birçok acıya yol açan büyük bir sorundur. Barışın ne gibi kazanımlar sağlayacağını halkımıza aktarmamız gerekiyor” dedi. Barışın tüm toplumu olumlu etkileyeceğini dile getiren Işık, bu sürecin peşinden gelen hukuksal düzenlemelerin de önemine vurgu yaptı.

Barış, Aileye İhtiyacı Olan Bir Bebek Gibidir

İlhami Işık, barışın korunması için adaletin, demokrasinin ve özgürlüklerin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Haziran ayında TBMM’de gerçekleştirilecek olan hukuki düzenlemelerin önemli bir fırsat oluşturduğunu belirten Işık, mevcut anayasaların değişime ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Öcalan ve Sürecin Geleceği

PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın sürecin iyiye gitmesi dışında bir talebi olmadığını belirten Işık, “Bu mesele, insanların acılarını magazinel bir boyuta taşımaktan çok daha ciddi bir durumdur” sözleriyle bu konudaki duyarlılığını dile getirdi. Barışın hepimizin meselesi olduğunu vurgulayan Işık, tüm bireyleri anlayarak, onlarla birlikte hareket etmenin gerekliliğini savundu.