İmamoğlu’nun Tutuklanması ve Casusluk İddiaları
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen casusluk soruşturması sürerken, bu süreçte etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Hüseyin Gün’ü ihbar eden üvey oğlu Ü.D.A.’nın ifadesi gün yüzüne çıktı. Ü.D.A., ifadesinde, geçen yıl Lübnan’da yaşanan telsiz patlaması haberlerini gördüğünde ilk aklına gelenin Hüseyin Gün olduğunu belirtti.
Şüpheli Hüseyin Gün’ün Yurt Dışı İlişkileri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen casusluk soruşturmasında, Ekrem İmamoğlu ve diğer şüphelilerin de içinde bulunduğu grup dikkat çekiyor. Ü.D.A., Hüseyin Gün ile 2004 yılında tanıştığını ve annesinin Gün ile bağlantısının büyük bir uluslararası ekonomi konferansı aracılığıyla geliştiğini aktardı. Şüpheli, bu görüşmeler sonrasında, Hüseyin Gün’ün annesine yurtdışında çeşitli sermaye grupları ile iş yapma niyetinde olduğunu söylediğini ifade etti. Gün’ün bu anlaşmalardan doğan ortaklıklar sonucunda birçok şirket kurduğuna da değındi.
İsrail ile Olan Bağlantıları ve İddialar
Ü.D.A., Hüseyin Gün’ün ‘CELLCRYPT’ adlı kripto yazılımı ile devlet yetkililerine ulaşıp gizli bilgileri elde etmeye çalıştığını ileri sürdü. Ayrıca, şüpheli Gün’ün sık sık seyahat ettiği İsrail’deki istihbarat örgütleriyle görüşmeler yaptığını öne sürdü. Pandemi döneminde, ülkeye yabancıların girişinin yasak olmasına rağmen özel muamele gördüğü iddialarını da gündeme getirdi. Ü.D.A., Hüseyin Gün’ün, geçmişte gördüğü teknolojik ürünlerin satışını yapma çabası nedeniyle Lübnan’daki patlamada bir rolü olabileceğini düşündüğünü açıkladı.
Yurt Dışında Yapılan Yatırımlara Dikkat Çekiliyor
İfadesinde, Hüseyin Gün’ün Türkiye’deki yatırımlar konusunda çevresine karamsar telkinlerde bulunduğunu ve yurtdışında yapılacak yatırımlar konusunda dikkatli olmaları gerektiğini savunduğunu belirtti. Bunun yanı sıra, Gün’ün siyasi lobicilik faaliyetleri yürüterek muhalefeti desteklemek amacıyla önemli meblağlar akıttığını iddia etti. Ü.D.A., ayrıca annesi aracılığıyla bu konulardaki bilgi ve belgeleri Hüseyin Gün’den duyduğunu ifade etti. Bu durumun, Türkiye ve komşu ülkelerde istihbarat faaliyetlerini de kapsadığını ileri sürdü.
Bu gelişmeler, toplumda büyük yankı uyandırmaya devam ederken, İstanbul’daki casusluk soruşturması derinlemesine incelenmekte.

