Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Hindistanlı Turistlerin Tercih Ettiği Vize Kolaylıkları Türkiye’ye Zarar Veriyor

    Turizmci Bünyat Özpak, 2026’da 60 milyar dolarlık harcama yapması beklenen Hintli turistlerin Türkiye’yi tercih etmesi için vize kolaylığı gerektiğini belirtti. Özpak, Türk vize politikalarının değişmemesi durumunda, bu büyük pazarın kaybedilebileceğini vurguladı.

    Turizmci Bünyat Özpak, 2026'da 60 milyar dolarlık harcama yapması beklenen

    2026 yılına gelindiğinde, Hintli turistlerin yurt dışında 60 milyar dolarlık bir harcama yapması bekleniyor. Vize kolaylıkları sunan ülkeleri tercih eden Hintli gezginlerin, Türkiye’nin bu alanda geri planda kalmasına sebep olduğunu belirten turizm uzmanı Bünyat Özpak, “Eğer Hindistan’a, Çin’e uygulanan ödeme kolaylığı sağlanırsa, Türkiye ilk yılda 1 milyon Hintli turisti ağırlama fırsatını yakalayabilir” dedi.

    Özpak, Türkiye’nin Hindistan’a yönelik vize politikaları konusunda değişiklik yapmaması durumunda, dünya genelinde en hızlı büyüyen turizm pazarlarından birini kaybetme tehlikesiyle yüzleşeceğini vurguladı. Hindistan’ın dış turizm harcamalarında önemli bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Özpak, Türkiye’nin mevcut vize koşullarından dolayı bu fırsatı yeterince değerlendiremediğini ifade etti.

    Özpak, Hindistan’dan yurt dışına çıkan turist sayısının 2023 yılında 28 milyona ulaştığını ve bu kişilerin toplamda 40 milyar dolarlık bir harcama gerçekleştirdiğini açıkladı. 2026 yılına kadar bu rakamın, 40 milyon turist ve 60 milyar dolara çıkmasının öngörüldüğünü söyledi.

    Hindistan’daki turizm talebinin artmasının ardında yatan ekonomik büyümeyi değerlendiren Özpak, 2024 yılının ilk çeyreğinde ülkenin yüzde 7,8 oranında bir büyüme kaydettiğini belirtti. 2027 yılı için 5 trilyon dolarlık bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) hedefi bulunduğunu ve 2030 yılında bu rakamın 10 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini vurguladı. Özpak, ülkede 191 milyarder ve 1,6 milyon milyonerin bulunduğunu, orta sınıfın hızla genişlediğine de dikkat çekti.

    Hindistan’ın ulaşım altyapısında önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Özpak, Air India’nın 470, IndiGo’nun ise 500 yeni uçak siparişi verdiğini hatırlattı. Gelecek beş yıl içinde 75 yeni havalimanının faaliyete geçmesinin planlandığını da aktardı.

    Dış turizmde rekabetin arttığına işaret eden Özpak, Tayland, Malezya, Maldivler, Endonezya ve Sri Lanka gibi ülkelerin Hintli turistlere vize muafiyeti veya e-vize kolaylığı sunduğunu ifade etti. Ayrıca, BAE’nin hızlı e-vize uygulaması, Avrupa Birliği’nin dijitalleşen Schengen süreçleri ve bazı ülkelerin tatil teşvikleri ile dikkat çektiğini belirtti.

    Türkiye’nin Hindistan’a olan vize uygulamalarının karmaşık ve katı olduğunu söyleyen Özpak, vize ücretinin 250 dolar civarında olduğunu, e-vize sisteminin sadece Schengen, ABD veya İngiltere vizesi olanlara sunulduğunu açıkladı. Yılda yalnızca 250 bin vize verilebildiğini ifade eden Özpak, Türkiye’nin daha fazla turist çekme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

    Özpak, özellikle Hintli zenginlerin yurt dışında düzenlediği düğünlerin Türkiye için büyük bir fırsat sunduğunu ifade etti. 300 ila 900 kişilik grupların, kişi başı 15-25 bin dolar harcadıklarını belirten Özpak, Kasım-Mart dönemi tatil sezonunun Türkiye’nin düşük sezonu ile örtüştüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin kış ikliminin Hintli turistler için cazip olduğunu söyledi.

    Hindistan’dan gelen turist sayısının artırılması için, Çin’e uygulanan hızlı e-vize modelinin uygulanması gerektiğini açıklayan Özpak, bunun vize muafiyeti değil, güvenli ve hızlı bir sistem olacağını ifade etti. Bu adımın atılması durumunda, Türkiye’nin ilk yıl içerisinde 1 milyon Hintli turiste ev sahipliği yapabileceği öngörüsünde bulundu.

    Son olarak Özpak, Türkiye’nin turizm alanında daha fazla pay alabilmesi için vize reformuna gitmesinin şart olduğunu belirtti. Bu stratejik kararın alınmaması durumunda diğer ülkelerin gelişeceğini, Türkiye’nin ise sadece seyirci kalacağını sözlerine ekledi.