Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten Ekonomik Değerlendirmeler
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son günlerde gerçekleştirilen ekonomik programların şoklara karşı dayanıklı olduğunun altını çizdi. Şimşek, “Program, son birkaç ay içerisinde şoklara karşı ne kadar sağlıklı olduğunu ortaya koydu. 2025 yılı itibarıyla hem küresel ticaret savaşları hem de bölgemizde süregeldi çeşitli çatışmalar meydana geldi. Türkiye’deki iç dinamikler de dahil olmak üzere bu unsurlar programı sıkı bir testten geçirdi” ifadelerini kullandı.
2026-2028 Orta Vadeli Programın Tanıtımı
2026-2028 Orta Vadeli Program (OVP) hakkında bilgi vermek üzere düzenlenen basın toplantısında, Şimşek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın OVP içeriğine yönelik sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan, dezenflasyon ve fiyat istikrarının OVP’nin en önemli öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı.
Enflasyon oranlarının yüzde 65’ten yüzde 30’un altına gerilediğini belirten Şimşek, 2024 için de yüzde 20’nin altındaki bir enflasyon hedeflediklerini ifade etti. Fiyat istikrarı adına büyük çabalar sarf ettiklerini ve bu süreçte tüm unsurların koordineli bir şekilde çalıştığını aktardı.
Tasarruf Tedbirleri ve Sonuçları
Şimşek, kamunun harcamalarının büyük çoğunluğunun tasarruf tedbirleri çerçevesinde değerlendirildiğini belirtti. Geçtiğimiz yıl harcamaların bütçe içerisindeki oranının yüzde 4,6’dan yüzde 3,1’e düştüğünü, dolayısıyla yüzde 33 oranında bir azalma sağlandığını belirtti. “Tasarrufları yönetme konusundaki kararlılığımız tam” diyen Şimşek, bütçenin harcama limiti çerçevesinde de sıkı denetimlerin gerçekleştirildiğini vurguladı.
Türkiye’nin Ekonomik Dayanıklılığı
Bakan Şimşek, programın şoklara karşı dayanıklılığının başarılı bir şekilde test edildiğini belirtirken, “Bu program, son aylarda birçok iç ve dış şokla başa çıkma kabiliyetini kanıtladı. Türkiye ekonomisi büyüme yönünde önemli bir gelişim gösteriyor ve rezerv yeterliliğimiz de oldukça güçlü” dedi.
“Hazinenin rezerv yeterliliği şu an 1,13 seviyesinde, bu da yeterli görülüyor. Program öncesinde rezerv yeterliliğimiz 0,71 seviyesindeydi” şeklinde konuşan Bakan, bu durumun ekonomi için kritik bir tampon işlevi gördüğünü ifade etti. Türkiye’nin risk priminin ciddi oranda düştüğüne de dikkat çekti.
Faiz Dışındaki Giderler ve Gelecek Planları
“2025 yılına geldiğimizde, faiz giderlerinin milli gelire oranının yüzde 3,3 olacağını öngörüyoruz” diyen Şimşek, geçici artışın, 2023 ve 2024 yıllarındaki önemli faiz dışı açıkların bir sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin çok büyük bir doğal afetten etkilendiğini ve gerekli kaynakların henüz karşılanmakta olduğunu belirtti.
Kısa vadede faiz dışı fazlayı hedefleyerek mali disiplinin sağlanmasına yönelik adımlar atılacağını söyleyen Bakan, program hedefleri çerçevesinde, harcama oranlarının kontrol altında tutulacağını aktardı.
Piyasalardaki Durum ve Beklentiler
Son dönemlerde piyasalara dair olağan dışı hareketlilik yaşanmadığını kaydeden Şimşek, enflasyonun iyileşme sürecine girdiğini dile getirdi. “Dünyada yaşanan finansal koşulların 2026 itibarıyla daha destekleyici hale geleceğini ümit ediyoruz. Türkiye’nin kendi finansal yapısının da olumlu yönde gelişimini sürdüreceğine inanıyoruz” diye konuştu.
Şimşek, yatırım, ihracat ve tarım gibi stratejik alanlardaki kredi büyüme sınırlamalarının bu alanların dışında tutulduğunu vurguladı. Parasal aktarım mekanizmasının güçlenmesi durumunda sınırlamaların kaldırılabileceğini ifade etti.
Bakan son olarak, vergi adaletinin sağlanması adına kayıt dışılıkla mücadele çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Kayıt dışılıkla ilgili denetimlerin ve eylem planlarının sahada aktif şekilde yürütüldüğünü vurguladı.