Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, hava basıncındaki değişikliklerin migren ataklarını tetikleyebileceğini belirtti. Özellikle mevsim geçişleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar gibi dönemlerde sıcaklık değişimlerinin bu durumu etkileyebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Öztürk, “Migren hastaları, hava değişikliklerini en çok hisseden gruptur. Migren, genellikle kadınları etkileyen, ataklar halinde ortaya çıkan bir baş ağrısı türüdür. Mevsim geçişlerinde ortaya çıkan hava dalgalanmalarının migren ataklarına neden olabileceğini söyleyebiliriz” dedi.
Bahar aylarının migren hastaları için zorlu bir dönem olduğunu vurgulayan uzman, hava koşullarının, migren tetikleyicisi olabileceği konusunda net bir görüş açıkladı. Prof. Dr. Öztürk, bazen sıcak havaların bazen de soğuk havaların migren ağrılarını tetikleyebileceğini, bunun kişiden kişiye değiştiğini bildirdi. Ayrıca yüksek sıcaklık ve nem oranlarının da migren ataklarını artırabileceğini sözlerine ekledi.
Hava değişimlerinin migren üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmaların, sıcak ve nemli havalarda hastaneye başvuran migren hastalarının sayısının arttığını gösterdiğini belirten Öztürk, “Dehidrasyon, migren hastalarında önemli bir tetikleyici faktördür. Barometrik hava basıncındaki değişiklikler de bazı bireylerde migren ataklarını başlatabilir. Özellikle mevsim geçişleri sırasında hava basıncındaki dalgalanmalar migreni tetikleyebilir” dedi.
Migren tedavisinde yaşam tarzındaki değişikliklerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, tetikleyiciler bilinirse bunlardan kaçınmanın gerekli olduğunu belirtti. Yeni tedavi yöntemleri arasında “migren aşısı” adı verilen anti-CGRP tedavisinin de yer aldığını ifade etti.
Migren rahatsızlığı olan bireylerin uyku düzenine özen göstermesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, barometrik basınç değişimlerini takip etmeleri ve polen yoğunluğunun arttığı günlerde dışarıda uzun süre kalmamaları gerektiğini vurguladı. Stres yönetimi için yoga ve meditasyon gibi yöntemleri de önererek, bahar aylarında migrenin artış gösterdiğini fark edenlerin bir nöroloji uzmanına başvurmalarının önemine dikkat çekti.