15 Nisan itibarıyla sona eren su ürünleri av yasakları çerçevesinde balık sezonu kapandı. Giresunlu balıkçılar ise gelecek sezon için umutlu olduklarını vurguladı.
1 Eylül 2024’de başlayan deniz av sezonu, 15 Nisan itibarıyla son buldu. Giresun’un Bulancak ilçesindeki balıkçılar, geçirdikleri sezonu yorumlayarak gelecek dönem için iyimser olduklarını dile getirdiler.
Balıkçı Hacı Bayram Bekdeş, genel olarak verimli bir sezon yaşandığını belirterek, “Bu yıl palamut avcılığı ile başladık. İstavrit, barbun ve mezgit oldukça iyiydi. Bazı dönemlerde fiyatlar uygunken, diğer zamanlarda yüksekti. Fiyatlar hava koşullarına göre değişiklik gösterdi. Özellikle emeklilerimizin alım gücü bu yıl pek de yüksek değildi. Emeklilerimiz, günde bir kilo balığı 200 TL’den alırsa, aylık giderleri 5-6 bin lira civarına ulaşıyor. Geriye fazla bir bütçe kalmıyor. Genel anlamda bereketli bir sezon geçirdik. Denizde çalışan tüm arkadaşlarımız bu durumdan faydalandı. Satıcılarda emeğimizin karşılığını iyi bir şekilde aldık. Seneye de böyle bereketli bir sezon geçirmeyi umuyoruz. Ancak balık çeşitliliğinde bir azalma var. Trol avcılığı ve zamansız avlanmalar nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. Bu yıl hamsi fabrikalarının küçük hamsi avcılığını engellediği ve balık boyu konusuna daha dikkat edildiği görüldü. Daha sıkı bir yönetim uygulanırsa denizlerin bereketi artabilir inşallah” ifadelerini kullandı.
Büyük gemilerde çalışan balıkçı Eyüp Temur, “Palamut avı oldukça boldu. Biz de güzel para kazanmayı umut ettik ancak hamsiden elde ettiğimiz kazanç beklediğimiz gibi olmadı. Sezonun sonlarına doğru istavrit avcılığı yaptık. Sinop’ta istavrit ile ilgilendik. Umduğumuz gibi bir sezon olmasa da kötü geçmedi. Önümüzdeki sezon hamsinin çok iyi olacağını söylüyorlar. Deniz de onu gösteriyor. İnşallah bu yıl güzel bir sezon geçiririz” dedi.
Emekli öğretmen Yaşar Akalın, sezonun pek de istikrarlı geçmediğini ifade ederek, “Hava koşullarının olumsuz gitmesi balık sezonunu son günlerde etkiledi. Sezonun bitmesi balıkseverler için üzücü bir durum. Bu yıl istediğimiz istikrarı yakalayamadık. İyi balıkları tadamadık. Muhtemelen çevre kirliliği ve hava durumu bu durumu etkiliyordur. Balık, Karadenizliler için vazgeçilmez bir unsurdur. Palamut, çinakop ve istavritin daha çok tüketildiği bir dönem yaşadık” şeklinde konuştu.