Nöbetçi Eczaneler
Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Şevket Zorlu, kentin kanser vakalarının Türkiye genelinden farklılıklar gösterdiğini belirterek, bu durumun başlıca sebeplerinden birinin bölgede yaşayanların yaş ortalamasının yüksek oluşu ve 1986’daki Çernobil nükleer kazasının uzun vadeli çevresel etkileri olabileceğini ifade etti.
Giresun’da alışılmadık kanser vakaları dikkat çekiyor. Dr. Zorlu, kentte kanserin genel seyirlerden saparak beklenmedik bir biçimde ilerlediğini vurgulayarak, “Bu şehirdeki kanser vakaları Türkiye ortalamasıyla bazı farklılıklar göstermekte. Yüksek yaş ortalaması ve geçmişteki Çernobil kazasının olası etkileri, bu farklılıkların nedeni olabilir. Giresun’da kanserin klasik seyirlerinden yön değiştirdiği ve daha alışılmadık dağılım ile metastaz örnekleri gözlemlenmiştir. Prostat kanseri hastalarında görülen ikinci metastaz oranı normalde yüzde 1-2 iken, burada bu oran çok daha yüksek. Ayrıca kanserlerin metastaz oranları ve atipik dağılımları da bölgede kayda değer bir yer edinmektedir. Yani Giresun’da normal nüfusa göre daha ilginç vakalara rastlamak mümkün. Kanserli hücrelerin oluşma oranı kadar, kanserlerin davranış biçimleri de normal populasyondan farklılık gösterebiliyor. Örneğin, bazı meme kanseri hastalarında nadir görülen böbreküstü bezi metastazları ya da bir hastada hem akciğer hem de böbrek kaynaklı tümörlerin aynı anda bulunması gibi durumlar kaydedildi. Ayrıca bölgede bazı metastatik yayınların daha sık yaşandığı görüldü. Bunun dışında, bazı hastalarda birden fazla organı etkileyen birincil tümörler de tespit edildi” diye konuştu.
Ayrıca, Giresun’da son beş ay içinde 750 kanser evreleme taraması gerçekleştirildiğini belirten Dr. Zorlu, “19 Aralık’ta devreye giren PET-CT (Pozitron Emisyon Tomografisi – Bilgisayarlı Tomografi) ünitelerinde, yaklaşık 750 hastaya ileri düzey görüntüleme hizmeti sunuldu. PET-CT, kanser hastalarında hastalığın evrelenmesi, tedaviye yanıtların takibi ve nükslerin belirlenmesi için etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Görüntüleme öncesinde hastalara düşük dozda radyoaktif glikoz enjekte edilerek, metabolik aktivite gösteren kanser hücreleri saptanmaktadır” dedi.
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Özüm Büke Atasoy, hastanedeki radyoterapi ünitesinin yüksek teknolojiyle donatıldığını belirterek, “Bu ünite, bir lineer akseleratör ve bilgisayarlı tomografi simülasyon cihazı ile hizmet vermekte. Şu ana kadar 250’den fazla hastaya tedavi uygulandı. Günlük ortalama 40-45 hasta bu tedavi süreçlerine katılmaktadır. Tedavilere yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve volümetrik modülasyonlu ark terapisi (VMAT) gibi hassas doz dağılımı sağlayan teknikler kullanılmaktadır. Böylece tümör hedeflemesi artırılırken aynı zamanda sağlıklı doku da korunmaktadır” şeklinde konuştu.
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Atilla Çıtlak, onkolojik görüntüleme ve tedavi altyapısının Giresun’da kurulmasıyla birlikte hastaların başka illere sevk edilme gerekliliğinin ortadan kalktığını vurgulayarak, “Kanserli hastalar, daha önce Ordu veya Trabzon’a gitmek zorunda kalırken, şimdi Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tanıdan tedaviye kadar tüm süreçlerini tamamlayabiliyorlar. Özellikle yoğun kanser vakalarının tespit edildiği bu hastaların tedaviye erişimlerini çok büyük ölçüde kolaylaştırmıştır” diye ifade etti.