Gaziantep’te Furkan Apartmanı Davasında Yeni Gelişmeler
Gaziantep’in Nizip ilçesinde meydana gelen Furkan Apartmanı davasında, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından 51 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yıkımın ardındaki iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, her bir sanık için 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması koşuluyla iptal edildi.
Duruşma Detayları ve Sanıkların Savunmaları
Dava, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş. ve avukatları katılım sağladı. Mağdur ailelerinin yakınları, duruşmada sanıkların en ağır cezanın verilmesi yönündeki taleplerini sıraladı. Buna karşılık sanıklar, daha önce yaptığı savunmalarını yineleyerek, suçsuz olduklarını savundu.
Duruşmanın sonunda savcı, tarafların yeni bilirkişi raporu talebinin reddedilmesini ve yakalama kararları bulunan sanıkların güvence bedeli ile serbest bırakılması talebinin kabul edilmemesini istedi.
Mahkeme Kararları ve İtiraz Süreci
Mahkeme heyeti, yakalama kararı bulunan Hasan Hüseyin S. ve Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon liralık güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına karar verirken, diğer sanıkların mevcut durumlarının devam etmesine hükmetti. Eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Daha önce, 19 Temmuz 2024’te gerçekleştirilen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan’a ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası verilmiş, diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararını yeniden gözden geçirdi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine yapılan değerlendirmede, yeni iddianame hazırlanması gerektiği belirtilerek, tüm olayın bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Karar, tüm dosyaların birleştirilmesi ve birlikte yargılanmasının adil bir yargılama için şart olduğu yönündeydi.

