Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eskişehir’de Milli Mefkure Mektebi 2025-2026 Eğitim Dönemine Başladı, Osman Sezgin Seminer Verdi

Eskişehir Türk Ocağı’nın Milli Mefkure Mektebi, 2025-2026 eğitim dönemine 50 öğrenci alarak başladı. Açılış konferansında Doç. Dr. Osman Sezgin, özgünlük kaybını ve Türk ailesinin yaşadığı sorunları vurguladı. Sezgin, toplumsal cinsiyet anlayışını eleştirerek, çözümün kültürel köklere dönmekte yattığını söyledi.

Eskişehir Türk Ocağı'nın Milli Mefkure Mektebi, 2025-2026 eğitim dönemine 50

Eskişehir Milli Mefkure Mektebi 2025-2026 Eğitim Dönemine Girdi

Eskişehir Türk Ocağı’nın bünyesinde yer alan Milli Mefkure Mektebi, 2025-2026 eğitim öğretim yılına başladı. Ön kayıt süreciyle seçilen 50 üniversite öğrencisi bu yıl eğitim alacak.

Alanında Uzman Eğitmenlerden Seminerler

Ücretsiz olarak sunulan eğitim programında, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen 50 bilim insanı seminerler veriyor. Eğitim süreci toplamda 2 yıl sürerken, öğrencilerin mezuniyet için tez hazırlamaları gerekiyor. 2023-2024 döneminin açılış konferansını, Kalem Okulları Vakfı Kurucusu ve eski Milli Eğitim Bakan Yardımcısı olan Doç. Dr. Osman Sezgin gerçekleştirdi.

Bilim Dünyasında Özgünlük Sorunu

Sezgin, bilim alanında özgünlük eksikliğine vurgu yaparak, “Kendimizi unuttuk. Kendimizi bilmiyoruz; bu nedenle de orijinal olamıyoruz,” dedi. Batı’nın kültürel baskılarının toplum üzerindeki etkisine dikkat çeken Sezgin, devlet sisteminin aile yapılarına dayandığını belirtti ve toplumsal meselelerin çözümünde ailenin rolüne işaret etti.

Türk Aile Yapısında Değişimler

Konuşmasında, Türk aile yapısındaki değişimleri ele alan Sezgin, boşanma oranlarındaki artış, sabırsızlık ve tahammül eksikliği, yükselen evlilik yaşı ve azalan çocuk sayısı gibi önemli konulara değindi. Yozgat’ta gerçekleştirilen ilk nüfus planlamasının önemini hatırlatırken, bu durumun çözümünde nesnel değil, soyut ve dini bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ifade etti.

Aile Olgusu ve Kardeşlik Bağları

Ailenin dokunulmazlığı ve gizliliği tehdit altında olduğunu kaydeden Sezgin, ebeveynlerin çocuklarına güzel ahlak, sanat ve ilim öğretme görevlerinin kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Tek çocuk anlayışının hem millete hem de çocuklara haksızlık olduğuna dikkat çekti ve tarihteki kardeşlik bağlarını, örnek olarak Gültekin, Bilge Kağan, Tuğrul ve Çağrı Bey gibi figürlerle pekiştirdi.

Toplumsal Cinsiyet Anlayışının Geleceği

Son olarak, toplumsal cinsiyet anlayışının evrimi üzerine değerlendirmelerde bulunan Sezgin, bu yaklaşımın toplumun cinsiyetsizleşmesine neden olacağını ve bu durumun Türk milletinin varlığını tehdit edeceğini söyledi. “Bu sorunları çözmek için köklerimize dönmeli, kendi değerlerimizden ilham almalı ve geleceğe umutla bakmalıyız. Güzel değerlerimiz her daim tarihimizden ve inancımızdan doğuyor,” diyerek konuşmasını tamamladı.