Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Erken Yaşlarda Duygusal Zorluklar, Çocukların Davranışlarını Etkiliyor: Psikolog Eda Kalaycıoğlu’ndan Öneriler

    Psikolog Eda Kalaycıoğlu, çocukların yaşadığı duygusal zorlukların içe kapanış veya dışa dönük davranışlarla kendini gösterebileceğini belirtti. Ailelerin, çocukların ruhsal iyiliği için empatik iletişim ve pozitif disiplinle destek olmaları gerektiğini vurguladı.

    Psikolog Eda Kalaycıoğlu, çocukların yaşadığı duygusal zorlukların içe kapanış veya

    Çocuklarda Duygusal Zorlukların Belirtileri ve Ailelerin Rolü

    Çocukların duygusal gelişimleri, erken yaşlarda karşılaştıkları zorluklar ile şekillenebilir. Bu zorluklar kimi zaman içe kapanık bir tavırla, kimi zaman ise dışa dönük davranışlarla kendini gösterebiliyor. Örneğin; tırnak yeme, alt ıslatma, öfke patlamaları ve uyku bozuklukları, çocukların ruhunda biriken stres ve baskının dışa yansıması olabilir.

    Dijitalleşme ve Duygusal Baskılar

    Psikolog Eda Kalaycıoğlu, modern yaşamın getirdiği değişimlerin çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Aile yapısındaki değişimler, dijitalleşme ve akademik baskılar, çocukların üzerinde ağır duygusal yükler oluşturarak davranışlarındaki bozulmalara ve uyum sorunlarına yol açıyor. Kalaycıoğlu, “Çocuklar, kendilerini ifade edemeyecekleri anlarda davranışlarıyla duygularını dile getiriyorlar.” ifadesini kullanarak, bu durumun önemine vurgu yapıyor.

    İçsel Belirtiler ve Aile Desteği

    Klinik Psikolog Eda Kalaycıoğlu, çocukluğun, bireyin duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimi için kritik bir dönem olduğunun altını çiziyor. Bu dönemde görülen bazı davranışlar, altta yatan psikolojik sorunların habercisi olabilir. Sürekli ve işlevselliği bozan davranışlar ise sıklıkla kaygı, stres, travma ve güvensizlik ile ilişkilidir. Çocukların duygularını ifade edememesi, bazen içe kapanma veya sosyal ortamlardan kaçınma şeklinde ortaya çıkabiliyor.

    Bu bağlamda; çocukların sosyal kaygısı, akran zorbalığı veya aile içindeki ilgisizlik gibi faktörlerle daha da artabilir. Öte yandan regresyon davranışları, yani çocuğun yaşına uygun olmayan alışkanlıklar sergilemesi; örneğin alt ıslatma, genellikle büyük yaşam olaylarına verilen tepkilerdir. Ayrıca tırnak yeme ve benzeri tekrarlayıcı davranışlar, stres dönemlerinde daha sık gözlemlenmektedir.

    Aile Ortamı ve İletişimin Önemi

    Kalaycıoğlu, çocuğun psikolojik sağlığında en etkili unsurun aile olduğuna vurgu yapıyor. Sevgi dolu ve destekleyici bir aile ortamı, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Ebeveynlerin, çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlaması ve bu ihtiyaçlara saygı göstermesi gerektiğinin altını çizen Kalaycıoğlu, olumsuz disiplin yöntemlerinin yerine pozitif disiplin uygulamalarını öneriyor.

    Pozitif disiplin, çocukların hem sınırlar belirlemesini hem de bu sınırların içinde nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmelerine yardımcı olur. Tehditkâr bir yaklaşım yerine, olumlu pekiştirme yöntemleri çocukların motivasyonunu artırmakta ve duygularını sağlıklı şekilde ifade etmelerine olanak tanımaktadır.

    Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı