Erken çocukluk çağı çürükleri (EÇÇ), süt dişlerinde meydana gelen çürükler veya bu nedenle oluşan diş kayıpları ile kendini gösteriyor. Altınbaş Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Prof. Dr. Figen Seymen, bu tür çürüklerin çocuklarda kronik ağrı, enfeksiyon ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyardı.
Özellikle 6 yaşından küçük çocuklarda sıkça rastlanan EÇÇ, diş sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Seymen, ebeveynlerin çocuklarının ağız hijyenine ve beslenme alışkanlıklarına daha fazla önem vermeleri gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, çocukların diş hekimleriyle erken yaşta tanışmasının çürük riskini önemli ölçüde azaltacağını belirtti.
Prof. Dr. Seymen’in verdiği bilgilere göre, süt dişleri kalıcı dişler için koruyucu bir rol üstleniyor ve bu dişlerde yaşanan çürükler çocukların genel sağlık durumlarını olumsuz etkileyebiliyor. Dünyada 600 milyondan fazla çocuğun EÇÇ’den etkilendiğini ifade eden Seymen, çoğu zaman bu sorunun tedavi edilmediğini, bu durumun da çocukların yaşam kalitesini düşürdüğünü ve topluma ek mali yükler getirdiğini vurguladı. EÇÇ’nin sebep olduğu ağrının çocukların çiğneme, sosyal etkileşim ve bilişsel gelişimlerini olumsuz etkileyebileceğini de belirtti.
EÇÇ’nin en erken belirtilerinin diş eti kenarında görülen beyaz ya da kahverengi lekeler olduğunu belirten Seymen, tedavi edilmediği takdirde bu lezyonların derinleşebileceğini hatırlattı. Özellikle üst süt kesici dişlerin en fazla etkilenen diş grubu olduğunu aktaran Seymen, alt ön dişlerin ise tükürük ve dilin koruyuculuğu sayesinde daha az zarar gördüğünü söyledi.
Anne sütü tek başına çürük oluşumuna neden olmaz; ancak dişlerin düzenli temizlenmemesi ve şeker tüketimi gibi faktörler çürük riskini artırabiliyor. Bu nedenle Seymen, özellikle emzirme sonrasında dişlerin nemli bir bez veya su ile temizlenmesini önerdi.
Prof. Dr. Seymen, EÇÇ’yi önlemek için üç aşamalı bir yaklaşım öneriyor. İlk olarak, çocukların ilk dişi çıktığında ya da en geç 1 yaşında diş hekimine muayene ettirilmesi gerektiğini belirtti. İlk aşama olarak şeker alımını sınırlandırmak, ikinci aşama olarak gece biberon ve emzirmeden kaçınmak ve üçüncü aşama olarak ise uygun miktarda florür içeren diş macunları ile düzenli fırçalama öneriliyor. Ayrıca, çürük riskinin yüksek olduğu çocuklara düzenli olarak florür vernik uygulanmasını ve hassas azı dişlerine fissür örtücü kullanılması gerektiğini belirtti.
Son olarak, çürük belirtileri tespit edildikten sonra ilerlemenin durdurulması adına sık sık florür vernik ve fissür örtücüler kullanılmasının önemine vurgu yaptı. İlerlemiş çürüklerin etkisini azaltmak için ise gümüş diamin florür kullanılmasının etkili bir yöntem olduğunu ve çürüklerin konservatif yöntemlerle ortadan kaldırılarak dişlerin restore edilmesi gerektiğini ifade etti.