Nöbetçi Eczaneler
**Ekrem İmamoğlu Hakkındaki ‘Yolsuzluk’ Soruşturması Sonuçlandı**
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev süresi sona eren Ekrem İmamoğlu hakkında gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturması tamama erdi. 3 bin 809 sayfalık bir iddianame hazırlandı ve İmamoğlu’nun 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
İddianamede Örgüt Faaliyetleri Detaylandırıldı
İddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı dönemi boyunca bir suç örgütü lideri olarak hareket ettiği öne sürülerek, bu örgütün İstanbul genelinde gerçekleştirdiği eylemler detaylandırıldı. 2014 yılından günümüze kadar 143 eylemde toplam kamu zararının 160 milyar TL ve 24 milyon dolar olduğu ifade edildi. Ayrıca, örgütün İstanbul ili ve ülke genelinde toplam 95 taşınmaza sahip olduğu belirtildi.
İddianamede, İmamoğlu’nun ana amacının maddi kazanç elde etmek olduğu ve 2019’un yerel seçimlerinden sonra bu suç gelirleriyle Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirmeye yönelik bir strateji geliştirdiği kaydedildi. İmamoğlu’nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geçiş sürecinde, partisinin genel başkanı olmamasına rağmen İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasını organize ettiği ifade edildi.
Suç Gelirlerinin Kullanımına Dair İddialar
Yine iddianamede, İmamoğlu’nun Beylikdüzü ilçesinde inşaat yapan firmalara rüşvet vererek suç gelirleri elde ettiği kaydedildi. Bu gelirlerin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçim süreçleri için bir fon oluşturmak amacıyla kullanıldığı belirtildi. Elde edilen suç gelirleri için kullanılan “sistem” adlı fonun, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı süreçlerinde yapılan harcamaları finanse etmek üzere aktarıldığı tespit edildi.
Taç Döviz’in Rolü ve İtirafçıların İfadeleri
İddianamede, Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütünün para transferlerinde kullandığı Taç Döviz bürosunun da usulsüz işleyişe katkı sağladığı ifade edildi. Ayrıca, soruşturma sürecinde, Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne dahil olan Adem Soytekin’in etkin pişmanlık ifadesinde, “CHP Para Kuleleri” olayıyla ilgili önemli bilgiler verdiği belirtildi.
Soytekin’in ifadelerine göre, CHP’ye ait bağışların aslında toplanan paralarla alındığını ve belirli şahıslar tarafından İstanbul İl Binası’nın satın alımına yönlendirildiğini açıkladı. Bu süreçteki toplantılarda, suçun nasıl gizlenebileceği üzerinde de görüşmeler yapıldığı iddia edildi.
Kişisel Verilerin Sızdırılması ve Partinin Yükümlülüğü
İddianamede, “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden 4.7 milyon vatandaşın kişisel verilerinin hukuksuz bir şekilde yurt dışına gönderildiği de yer aldı. Bunun yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi’nin suç örgütü faaliyetlerine katılımının göz önünde bulundurulduğu ve bu yüzden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğu aktarıldı. CHP’nin, seçimlerin güvenilirliğini etkilemeye yönelik sistematik müdahalelerde bulunduğu vurgulandı.
Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında gelişmelerin mahkeme önünde nasıl şekilleneceği ise merakla bekleniyor.
