Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ekim Ayı İnme Farkındalık Etkinlikleri ile Uzmanlardan Önemli Uyarılar Geldi

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Recep Baydemir, Ekim Ayı İnme Farkındalık Ayı kapsamında dikkat edilmesi gereken inme belirtilerini ve tedavi yöntemlerini paylaştı. Baydemir, inmenin hızlı müdahale gerektiren bir durum olduğunu ve erken tanı ile iyileşme şansının arttığını vurguladı.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Recep Baydemir, Ekim Ayı

Ekim Ayı İnme Farkındalık Ayı’nda Önemli Uyarılar

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Recep Baydemir, ‘Ekim Ayı İnme Farkındalık Ayı’ etkinlikleri çerçevesinde açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Baydemir, 29 Ekim’in Dünya İnme Günü olarak kutlandığını belirterek, “İnme, dünya genelinde ölüm sebepleri arasında üçüncü sırada, engelliliğe yol açan hastalıklar içinde ise ilk sırada yer almaktadır. Her yıl yaklaşık 17 milyon kişi inme geçirirken, bunların 6 milyonu yaşamını yitirmektedir. Her iki saniyede bir kişi inme geçirmekte ve altı saniyede bir kişi de bu sebepten hayatını kaybetmektedir” şeklinde konuştu.

İnme Belirtilerine Dikkat!

İnme belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Baydemir, şu uyarılarda bulundu: “Inme sırasında; kol ve bacaklarda aniden gelişen tek taraflı güçsüzlük ya da uyuşma, konuşma güçlüğü, yüzde asimetri, çift görme, dengesizlik ve bilinç seviyesindeki değişiklikler gözlemlenebilir. İnme riskini azaltmak için tansiyon kontrolü sağlanması, sigara kullanmaktan kaçınılması, sağlıklı bir beslenme tarzı benimsenmesi, düzenli fiziksel aktivite ve doktor önerileri doğrultusunda ilaç kullanımına dikkat edilmesi gerekmektedir. İnmenin bir beyin damar hastalığı olduğunu ve acil tedavi gerektirdiğini unutmamak önemlidir; bu nedenle belirtiler görüldüğünde derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” dedi.

Doç. Dr. Baydemir, inmenin tedavine ne kadar erken başlanırsa iyileşme olasılığının o kadar artacağını belirterek, son 20 yılda geliştirilmiş yeni tedavi yöntemleri sayesinde inmenin artık tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini ifade etti. “İlk 4.5 saat içinde damar yoluyla uygulanan pıhtı eritici tedavi (Doku plazminojen aktivatörü-tPA) ve ilk 6 saat içinde (bazı özel durumlarda 24 saate kadar uzayabilir) gerçekleştirilen mekanik pıhtı çıkarma işlemi (endovasküler trombektomi) ile inmeden kaynaklanan ölüm ve sakatlık oranları önemli ölçüde azaltılabiliyor. Unutulmamalıdır ki tıkanan damar bölgesinde her bir dakikada yaklaşık 2 milyon sinir hücresi işlevini yitiriyor. Bu nedenle inme vakalarının erken bir şekilde tanınması (“Zaman=Beyin”) ve uygun tedavi merkezlerine yönlendirilmesi hayati önem taşımaktadır” şeklinde sözlerini tamamladı.