Düzce’nin 1999 Depremi: Tanıkları Unutmadı, Dersler Çıkarıldı

Düzce’nin Unutulmaz Depremi: 12 Kasım 1999’un İzleri

Düzce, 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen büyük bir depremin acı hatıralarıyla dolu. O geceyi unutamayan gazeteciler, yaşadıkları olayları tekrar gündeme taşıdı. 26 yıl önce yaşanan bu felaketten sonra Düzce, yüksek katlı yapılaşmaya son veren bir örnek olarak adından söz ettiriyor.

Depremin Getirdiği Yıkım ve Mücadele

Felaket, 1999’un 12 Kasım gecesi saat 18:57’de Düzce’yi 7,2 büyüklüğünde bir depremle sarsarken, bu durum yalnızca yapıları değil, binlerce insanın yaşamlarını da altüst etti. Düzceliler, bu yıkımın ardından hem sevdiklerini aradı hem de hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kaldı. Enkaz altında yankılanan “Sesimi duyan var mı?” feryatları, o geceyi yaşayanların hafızasında her zaman tazeliğini koruyacak.

Gazetecilerin Anıları ve Tanıklıkları

Düzce Belediyesi’nde düzenlenen buluşmada, o dönemdeki olayları anımsayan gazeteciler, 26 yıl öncesini tekrar canlandırdı. İhlas Haber Ajansı (İHA) Düzce Temsilcisi Ali Yıldız, o gece evde bulunduğunu hatırlatarak, “Aniden sarsılmaya başladık; hemen canlı yayın araçları Düzce’ye yönlendirildi. Düzce’nin durumu tüm dünya ile paylaşıldı,” dedi.

Gazeteci Hasan Kaya ise, deprem anını, “Ana haber için üst kata çıkmak üzereydim, derken bir gürültü koptu. Görevim gereği hemen kamerayı alıp çekim yapmaya başladım. Ebeveynimin sesini duymak bir anlamda benim için her şeydi,” sözleriyle dile getirdi.

Hatırlanan Acılar ve İnsani Anlar

TRT muhabiri Levent Öztürk, radyo duyurusuyla olay yerinde verdiği mücadeleyi anlatarak, “İlk duyduğum söz ‘Merkez üssü Düzce’ydi. Hızla bağlanıp, ‘Yardım şart’ dedim. O an, depremin büyüklüğünü fark ettim,” şeklinde konuştu. Gazeteci Ümit Çetin, “Korkutucu bir sesle birlikte yaşanan yıkım tüm yaşamımı etkiledi. O anı düşünmeden edemiyorum,” diyerek yaşadığı dehşeti dile getirdi.

İnsanlığın Dayanışma Ruhuna Dikkat

Anadolu Ajansı Düzce Temsilcisi Ömer Ürer, “O an toz yığınından fırlayan insanlar ve cenazeleri bulmanın sevinci… Her şey çok karmaşık ve acıyı çok yakından hissettti,” şeklinde anlatımda bulundu. Fotoğraf sanatçısı Lütfü Şimşek ise yaşananların görsel tanıklığını aktardı; fotoğrafladığı yazıların, halkın dayanışma ruhunu temsil ettiğini belirtti.

Bu felaket, Düzce’nin ruhunu yeniden inşa etmesine vesile oldu. 26 yıl sonra bu zorlu süreç, Düzce’nin yapısal dönüşümüne ve insanlarının dayanışma gücüne ışık tutuyor.