DÜZCE (İHA) – Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Prof. Dr. Meral Kekeçoğlu, mısır şurubuyla üretilen sahte balların sağlık için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, bu tür ürünlerden kesinlikle kaçınılması gerektiğini açıkladı.
Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen “Modern ve Geleneksel Tıbbın Geleceğinde Yeni Yaklaşımlar: Arıcılık ve Yeni Nesil Arı Ürünleri” temalı konferans, Sağlık Bilimleri Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Etkinliğe katılımcılar yoğun ilgi gösterirken, konuşmacılar arasında yer alan Prof. Dr. Meral Kekeçoğlu ve Aile Hekimi Dr. Yaşar Nurullah, arı ürünlerinin tıptaki rolü ve sağlık potansiyeli hakkında bilgi verdiler. Kekeçoğlu, bal, propolis, arı sütü ve polen gibi arı ürünlerinin üretimi, depolama yöntemleri ve sağlık alanındaki kullanımları üzerine konuşarak, deli balın sadece tıbbi amaçlarla, hekim kontrolü altında kullanılmasının önemini bildirdi. Ayrıca, kestane balının uluslararası alanda değerinin yüksek olduğunu ancak tanıtım eksikliği nedeniyle üreticilerin yeterli gelir elde edemediklerini belirtti.
Sağlıklı arı ürünlerinin doğru şartlarda saklanması gerektiğini de dile getiren Kekeçoğlu, “Bal ve diğer arı ürünlerini güneş ışığından uzak, uygun sıcaklıkta ve kuru ortamlarda bulundurmalıyız. Mısır şurubu ile yapılmış sahte ballar sağlık açısından ciddi riskler taşımakta; bu tür ürünlerden mutlaka kaçınmalıyız” şeklinde ifadelerde bulundu.
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı Dr. Yaşar Nurullah ise, arı ürünlerinin tarih boyunca nasıl kullanıldığını ve tıpta bilimsel araştırmalarla desteklenen etkilerini paylaştı. Polen, propolis ve arı sütü gibi ürünlerin solunum yolu hastalıkları, sindirim sorunları, diyabet, kanser tedavisi ve sporcu sağlığı gibi birçok alandaki faydalarına dair bilgiler sunan Nurullah, modern tıbbın geleneksel ve tamamlayıcı yaklaşımlardan uzaklaşma eğiliminde olmasına karşın, bilimsel çalışmalar sayesinde bu durumun değişmekte olduğunu ifade etti. Etkinlik, soru-cevap kısmının ardından son buldu.