Düzce’nin At Çiftliklerinden Sanat Eserlerine Yolculuk
Düzce’de at çiftliği ve restoran işletmeciliği yapan Murat Seyok, çocuklukta geliştirdiği hobisini sanata dönüştürdü. Yarışlarda şampiyon olan atların nallarını toplayan Seyok, bu nallara telkari, boncuk ve ahşap gibi malzemelerle farklı bir estetik katıyor.
25 Yıllık Tecrübe ve Geleneksel Kültür
Düzce’deki at çiftliğinde 25 yıldır faaliyet gösteren Seyok, hem turizme katkıda bulunmakta hem de bölgenin geleneksel kültürünü yaşatmaktadır. Çocukluğundan itibaren babasıyla birlikte önemli yarışların hazırlıklarına katılan Seyok, zamanla topladığı nalları koleksiyon haline getirerek değerli bir birikim oluşturdu. Cumhurbaşkanlığı Koşuları, Gazi Koşuları gibi ulusal yarışlarda birinci olan atların nalları, Seyok’un dikkat çekici koleksiyonunu oluşturmaktadır.
Tasarımda Geleneksel El Sanatlarını Kullanmak
Nalları için yeterli alan bulamayan Seyok, bu parçaları değerlendirmek adına geleneksel el sanatlarını kullanmaya karar verdi. Boncuk, telkari ve ahşap malzemeleri bir araya getirerek benzersiz ve özgün dekoratif objeler meydana getirdi. Her biri ayrı bir hikayeye sahip olan bu eserler, koleksiyon değeriyle hem sanatseverlerin hem de kişisel hatıraları olanların ilgisini topluyor.
Eski Eşyalara Olan Tutku
Murat Seyok, çalışmaları hakkında “Küçüklüğümden beri eski eşyalara merakım vardı. Boş zamanlarımda Düzce’nin hurdacılarını gezmek benim için bir alışkanlık oldu. Babam da eski eşyaları toplayan biriydi ve bunun bana geçmesini sağlayan bir miras oldu” şeklinde konuştu. İşletmesini açtıklarında kullanılan nalların zamanla farklı bir boyut kazandığını ifade eden Seyok, bu nalların her birinin özel bir hikayesi olduğunu belirtti.
Özel Objelerin Koleksiyon Değeri
Nallardan sanata dönüşen objelerin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Seyok, “İnsanların yıllar boyunca benim eserlerimi evlerinde saklamaları benim için büyük bir mutluluk kaynağı” diyerek memnuniyetini dile getirdi. Bu eşsiz objeler, sadece birer dekorasyon unsuru olmakla kalmayıp, aynı zamanda kişisel hikayeler ve anılarla dolu birer sanat eseri haline geliyor.