Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, İBB’nin Kent Lokantaları hakkında açıklamalarda bulundu: “Bunlar sadece birer siyasi gösteriş!”

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, İstanbul’daki İBB Kent Lokantaları’nın sayısını eleştirerek, Düzce’de ihtiyaç sahiplerine evlerine yemek ulaştırdıklarını belirtti. Özlü, lokantaların siyasi bir propaganda aracı olduğunu vurguladı.

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, İstanbul'daki İBB Kent Lokantaları'nın

Düzce Belediye Başkanı Özlü’den Kent Lokantaları Açıklaması

Düzce’nin Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) açtığı Kent Lokantaları hakkında sert eleştirilerde bulundu. Özlü, İstanbul’a 18 Kent Lokantası’nın açıldığını belirtirken, bu sayı ile İstanbul’un 16 milyonluk nüfusunda her 900 bin kişiye bir lokanta düştüğünü vurguladı. Düzce’deki yardımlarının ise daha insani bir yaklaşımla ihtiyaç sahiplerine doğrudan ulaştırıldığını ifade etti.

Başkan Özlü, mahalle ziyaretleri sırasında Bahçeşehir Demetevler Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi ve onların taleplerine dikkat etti. Toplantıda bir katılımcının Düzce’de de bir Kent Lokantası açma planı olup olmadığını sorması üzerine, sosyal medya hesaplarından bir açıklama yapmayı ihmal etmedi.

İhtiyaç Sahiplerine Yardım

Başkan Özlü, “Geçtiğimiz akşam toplantıda bir vatandaşımız, Düzce’ye Kent Lokantası açmayı düşünüp düşünmediğimi sordu. Ben de bu kent lokantalarının bir aldatmaca olduğunu belirttim. İstanbul’da 18 lokanta açılmış, bu da her 900 bin kişiye bir lokanta düşüyor. Bu durumun ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak gerekir.” diye konuştu.

Düzce’deki yardım faaliyetlerini ise şu şekilde anlattı: “Biz, ihtiyaç sahibi ailelere günde iki öğün yemek taşıyoruz ve bu yardımları evlerine kadar ulaştırıyoruz. Yardımlarımızı gizli bir şekilde gerçekleştiriyoruz; insanları kameralar önünde ifşa etmiyoruz. Yine vurguluyorum; Kent lokantaları kesinlikle bir propaganda malzemesi ve büyük bir palavradır.”

Bu açıklamalarıyla Düzce’deki yardımların önemine dikkat çeken Özlü, İBB’nin Kent Lokantaları’nın yalnızca siyasi bir araç olduğunu savundu.